Mescide Tükürmenin Kerahati ile İlgili Hadisler

Mescide tükürmek günah mıdır? Mescide tükürmenin kerahati ile ilgili hadis-i şerifler..

Enes bin Mâlik radıyallahu anhdan:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mescidde tükürmek hatadır. Bu hatanın kefareti onu gidermektir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 22/474; Müslim, Kitâb’ul-Mesâcit, b. 13, n. 552, s. 390, c. 1)

*

Enes bin Mâlik radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Mescide tükürmek hatadır. Onun kefareti onu gömmektir.” (Ebû Dâvûd, Salât, 22/475; Buharî, Kitâb’us-Salât, b. 37, s. 107, c. 1; Tirmizî, Ebvâb’s-Salât, b. 401, n. 572, s. 400, c 2; Nesêi, Kitâb’ul-Mesâcit, b. Elbusakul, Fil mesâcid, Rasûl-i 724, s. 50, c. 2; Müslim, Kitâb’ul[1]Mesâcid, b. 13, n. 552, s. 390, c. 1)

*

Enes bin Mâlik radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Mescide balgam atmak (günahtır)” ravi bir önceki hadisin benzerini rivâyet etti. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/476)

*

Ebû Hüreyre radıyallahu anhdan:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Kim şu mescide girer, oraya tükürür veyahut balgam atarsa, bir yer açıp onu gömsün. Eğer bir yere gömmiyecekse, tükürüğünü elbisesine yapsın, sonra onu mescidden çıkarsın,” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/477)

*

Tarık bin Abdullah’il-Muharibî radıyallahu anhdan:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:

“Bir kimse namaza kalkınca yahut sizden biriniz namaz kıldığı zaman önüne ve sağına tükürmesin, ama boşsa, soluna veyahut ayağının altına tükürsün, sonra bunu silsin.” (Ebû Dâvûd, Salât, 22/478; Tirmizî, Kitâb’us-Salât, b. 401, n. 571, s. 460, c. 1; Nesêi, Kitâb’ul-Mesâcit, b. Nehylan enyepsuka fil mesid n. 727, s. 52, c; İbn-i Mâce, Kitâb’u İkâmet’üs-Salât, b. 61, n. 1021, s. 326, c. 1)

Hadisin Açıklaması

Hadisin son cümlesinde geçen “Liya’kul” kelimesi silsin, oğuştursun manâsına kullanılmıştır. Toprak ve kum gibi maddeler üzerinde namaz kılarken tükürük kendisini meşgul ederse, sağına ve Kıble’ye karşı değil, soluna veya sol ayağınnın altına atsın. Onu da attığı gibi bırakmasın, silsin, oğuştursun buyurdu.

*

İbn-i Ömer radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, bir gün hutbe okurken mescidin kıblesinde bir balgam gördü. İnsanlara kızdı ve onu temizledi. Hammâd şöyle dedi. Gelecek cümleyi Eyyûb’un söylediğini zannediyorum.

İbn-i Ömer dedi: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem biraz za’ferân isteyip (balgamın) yerini onunla sürttü. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Sizden biriniz namaz kılarken, Allah onun yüzü tarafında (gibi) dir. Sakın önüne tükürmesin,” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/479; Buharî, Kitâb’us-Salât,B. 35, s. 106, c. 1; Müslim, Kitâb’ul-Mesâcit, b. 13, n. 547, s 368, c. 1)

Ebû Dâvud dedi ki: Bu hadis-i İsmail ve Abdülvâris, Eyyûb’tan, o da Nâfî’den rivâyet etti.

Mâliki Ubeydullah ve Musâ bin Ukbe Nâfî’den, Hammâd gibi rivâyet ettiler. Şu kadar ki za’flarını zikretmediler. Yine bu hadis-i Ma’mer Eyyûb’dan rivâyet edip, o rivâyette za’ferânı zikretti.

Yahya bin Süleym, Ubeydullah’tan o da Nâfî’den (Za’ferân yerine) “haluku” (bir koku çeşidi) zikretti.

*

Ebû Said el Hudrî radıyallahu anhdan:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hurma salkımı sapından olan çubuğu sever ve onu elinden eksik etmezdi. (Bir gün) Mescide girdi, mescidin kıblesinde bir balgam gördü, onu temizledi ve öfkeli olarak halka dönüp:

“Sizden birinizin yüzüne tükürülse, hoşuna gider mi? Sizden biriniz kıbleye döndüğü zaman gerçekten aziz ve celil olan Allah’a karşı dönmüş olur. Sağında da melekler vardır. Ne sağına ne de kıbleye tükürmesin, soluna veyahut ayağının altına tükürsün, eğer onun tükürüğü sıkıştırıp acele edecekse, şöyle yapsın,” buyurdu, İbn-i Aclan bize şöyle izah etti. Mendile tükürüp bir kısmını diğer kısmı ile silmek oğuşturmaktır. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/480; Müslim, Kitâb’ul-Mesâcit, b. 13, n. 547, s. 388, c. 1)

*

Ebû Sehle, Said bin Hallad’dan, Ahmed bin Salih, Ebû Sehl’e: Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem’in ashabındandır, dedi.

Bir şahıs bir cemaate imam oldu ve kıbleye karşı tükürdü. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem de bakıyordu. İmam namazı bitirince Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem cemaate şöyle buyurdu:

“Şu şahıs size namaz kıldırmasın.” Bu defadan sonra aynı şahıs o cemaata imam olmak istedi, cemaat mani oldu ve Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in sözünü ona haber verdiler. O kimse Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimize:

– Öyle mi buyurdunuz? dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“Evet,” buyurdu. Ve zannediyorum ki Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona:

“Çünkü sen Allah’a ve Rasûlüne ezâ ettin,” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/481; Müslim, Kitâb’ul-Mesâcit, b. 13, n. 554, s. 390, c. 1)

*

Mutarraf babası (Abdullah) radıyallahu anhdan rivâyete göre şöyle demiştir:

(Bir gün) Rasûlullah sallallahu aleyhi ve selleme gelmiştim. Namaz kılıyordu sol ayağının altına tükürdü. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/482)

*

Ebûl Âlâ, babası (Abdullah) radıyallahu anhdan evvelki hadisle aynı manâda rivâyet etti. “Sonra onu nalinle sürttü,” cümlesini ziyade etti. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/483; Müslim, Kitâb’ul-Mesâcit, b. 13, n. 554, s. 390, c. 1)

*

Ebû Said radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle dedi:

Vâile bin Eska Şam Camiinde hasıra tükürüp sonra ayağıyla onu sildiğini gördüm. Kendisine:

– Neden böyle yaptın, dediler. Ben:

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i böyle yaparken (ayağıyla sürterken) gördüm cevabını verdi. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/484)

Hadisin Açıklaması

Büri: Kamış hasır demektir.

*

Ubâde bin Sâmit radıyallahu anhdan:

(Bir gün) Câbir (bin Abdullah)ın yanına geldik. Câbir kendi mescidinde idi. Bize şöyle anlattı: Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem elinde Tab Oğlu Hurması salkımının sapından bir çubuk olduğu halde bu mescidimize geldi. Baktı ki bir balgam atılmış, hemen ona varıp elindeki çubukla sildi ve: “Allah’ın kendisinden yüz çevirmesini hanginiz sever,” dedi. Sonra söyle buyurdu:

“Sizden biriniz namaz kılmaya kalktığı vakit, Allah Teâlâ onun karşısında (gibi)dir. Sakın karşısına, sağ tarafına tükürmesin, soluna veyahut ayağının altına tükürsün. Eğer tükürük veya balgamdan bir şey onu aceleye mecbur ederse, elbisesiyle şöyle yapsın,” buyurup elbiseyi ağzına koydu. Onu oğuşturdu ve “Bana güzel kokulu bir şey bulun,” buyurdu. Beni Hay kabilesinden ailesine tutkun bir delikanlı kalktı, avucu içinde biraz haluk getirdi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, o kokuyu elindeki çubuğun üzerine sürerek balgamın yerini onunla sürttü. Câbir:

İşte onun için camilerinizde “haluk” kullanıyorsunuz, dedi. (Ebû Dâvûd, Salât, 22/485)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

KIBLEYE DOĞRU TÜKÜRMENİN HÜKMÜ

Kıbleye Doğru Tükürmenin Hükmü

NAMAZDA MEKRUH OLAN ŞEYLER

Namazda Mekruh Olan Şeyler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.