Metanet Ne Demek?
Metânet: Metinlik, muhkemlik, dayanıklılık, sağlamlık anlamlarına gelmektedir.
METANET KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Fedâle bin Ubeyd -radıyallâhu anh-’ın naklettiği şu hâdise, Allâh Rasûlü’nün has talebeleri olan ashâbın mâruz kaldığı büyük mahrûmiyetlere ve onların bu meşakkatler karşısında sergilediği dâsitânî sabır ve metanete ne muhteşem bir misâldir:
“Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâbına namaz kıldırırken, onlardan bâzıları açlığın verdiği tâkatsizlik sebebiyle ayakta duramayarak düşüp bayılırdı. Bunlar Suffe Ashâbı idi. Çölden gelen bedevîler: «Bunlar deli!» derlerdi. Allâh Rasûlü namazı bitirince açlıktan bayılanların yanına gelir ve onları tesellî
ederek:
«Allâh Teâlâ’nın katında sizin için neler hazırlandığını bir bilseydiniz, daha fazla yoksul ve muhtaç olmayı isterdiniz.» buyururdu.” (Tirmizî, Zühd, 39/2368)
Netîce itibarıyla Allâh Teâlâ, kullarını muhtelif sebep ve vâsıtalarla imtihan etmektedir. Âyet-i kerîmede bu husus şöyle beyân buyrulur:
“Biz mutlaka sizi biraz korku, biraz açlık, yahut mala, cana veya mahsullere gelecek noksanlıkla imtihan ederiz. Sen sabredenleri müjdele!” (el-Bakara, 155)
*****
Ramazân ayında bilhassa öfkeden şiddetle kaçınmak îcâb eder. Zîrâ oruç, bir yönüyle, davranış ve muâmelelerin kontrol altına alınması ve disipline edilmesidir. Oruç; sahibini, azm ü sebât, hâle rızâ, metânet ve bilhassa sabır gibi fazîletlere erdiren bir ibâdettir. Şartlarına riâyetle tutulan oruç; rûhu, nefsânî temâyüllere esir olmaktan kurtarır.
*****
“Bedir’de savaş bütün şiddetiyle devâm ederken, bâzen biz Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in arkasına sığınıyorduk. Düşman saflarına en yakın yerde O bulunurdu. O, insanların en cesur ve metânetli olanı idi.” (Ahmed, I, 86)