Mevlana Müzesi, 2024'te 3 Milyonun Üzerinde Ziyaretçi Ağırladı

Mutasavvıf ve İslam düşünürü Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin kabrinin bulunduğu Mevlana Müzesi, 2024'te 3 milyon 48 bin 55 ziyaretçiyi ağırladı.

Her yıl Mevlana'nın "Ne olursan ol yine gel" çağrısına uyarak dünyanın dört bir yanından turistin geldiği Mevlana Müzesi, 2023'te 2 milyon 918 bin 280 olan ziyaretçi sayısını 2024'te 129 bin 775 artırdı.

Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Mevlana Müzesi, geçen yıl 3 milyon 48 bin 55 ziyaretçi çekti.

Kültür ve inanç turizmi kapsamında yıl boyunca yerli ve yabancı çok sayıda turistin uğramadan geçmediği müzede 10 bine yakın eser bulunuyor.

TÜRKİYE'DE EN ÇOK ZİYARET EDİLEN MÜZE

İl Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mehmet Yünden, Mevlana'nın dünyada en çok tanınan değerlerden biri olduğunu söyledi.

Müzeye yerli ve yabancı ziyaretçilerin ilgisinin her geçen gün arttığını anlatan Yünden, "Mevlana Müzesi, 3 milyon 48 bin ziyaretçisiyle Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı müzeler arasında birinci sırada. Biz de şehir olarak bunun hakkını verebilmek için gayretlerimizi sürdürüyoruz." dedi.

Yünden, müzeyi ziyaret edenlerin ülkelerine bakıldığında Mevlana'nın evrenselliğini gördüklerini dile getirdi.

"HİÇ DUYMADIĞIMIZ ÜLKELERDEN GELENLER BİZDE FARKLI DUYGULAR OLUŞTURUYOR"

Söz konusu Mevlana olunca, dünyanın tamamının turizmde hedef kitle olduğunu vurgulayan Yünden, şöyle konuştu:

"En çok ilgi gösteren ülkelerden birisi İran. Son zamanlarda Birleşik Arap Emirlikleri'nden, Orta Doğu ve Körfez ülkelerinden ciddi ziyaretçi alıyoruz. Batı'daki Müslümanların da çok muazzam ilgisi söz konusu. Yani şu bölgeden daha çok ziyaretçi geliyor diyemiyoruz. Bu yönüyle de Mevlana Müzesi ve destinasyonunun fazla bir benzeri bulunmuyor. Hiç ismini duymadığımız, küçük ülkelerden tutun da Afrika'dan, Uzak Doğu'dan gelenler, bizlerde farklı duygular oluşturuyor."

Türkiye'nin turizmde büyük bir atakta olduğunu belirten Yünden, dünyada bazı bölgelerde savaşların yaşandığı bir dönemde turizmde bu mesafeyi almanın çok anlamlı olduğunu dile getirdi.

Bunun Türkiye'nin turizm altyapısının ne kadar güçlü olduğunu gösterdiğine işaret eden Yünden, "Kentte 2025'te de uluslararası kültürel faaliyetleri artırarak öne çıkmamız lazım. Burada yapılacak Sufi Sinema Günleri, Mistik Müzik Festivali ve Uluslararası Mevlana'yı Anma Günleri kapsamında şehrin bilinirliğini taze ve üst seviyede tutmak gibi bir amacımız var." ifadesini kullandı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.