Mevlânâ Projesinde İlk Adım Atıldı

TİKA, proje kapsamında bölgede evleri yıkılacak 28 aileye yeni ev yapımı için tahsis edilen alanda inşaat çalışmalarına başladı. TİKA tarafından Hazreti Mevlana Köyü olarak inşa edilecek alanda modern konutların yapımına başlandı.

Evlerin temel atma törenine Belh Valisi Ata Muhammad Nur, Türkiye'nin Mezar-ı Şerif Başkonsolosu Mustafa Erdeviren, TİKA Mezar-ı Şerif Koordinatörü Kemal Kadir Karadoğan, Koordinatör Yardımcısı Zeki Bulduk, Şibirgan Afganistan-Türkiye Dostluk Çocuk Hastanesi Koordinatörü Dr. Müslüm Kuzudişli ve yerel yetkililer katıldı. Törenin açılış konuşmasını yapan Vali Nur, Türkiye devletinin Afganistan'da hayata geçirdiği projelerden dolayı teşekkür ederek söz konusu projennin de özellikle manevi yönden çok önemli olduğunu söyledi.

MEVLÂNÂ HAZRETLERİ'NİN DOĞDUĞU EV RESTORE EDİLİYOR

Hoca Bahauddin Veled Medresesi'nin restore edilmesiyle Belh sakinlerinin ekonomik açıdan kalkınacağını ifade eden Nur, projenin bitmesinin ardından bölgenin turist akınına uğrayacağını belirtti. Başkonsolos Erdeviren de gönüller sultanı Hz. Mevlana'nın diyarından tüm dünyaya gönüller köprüsü oluşacağını, Belh ilçesinin şeklinin tamamen değişeceğini kaydetti. TİKA Koordinatörü Karadoğan ise Afganistan ve Türkiye'nin ortak değeri olan Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin bu topraklarda doğduğunu ve ebedi istirahatgahının da Konya'da olduğunu vurgulayarak,  Mevlana'nın doğduğu ev ve babası Sultan-ül Ulema Hoca Bahauddin Veled'in ders vermiş olduğu medresenin restorasyonu işinde ilk adımın atıldığını söyledi.

PROJE KAPSAMINDA NELER YAPILACAK?

Sultan-ül Ulema Hoca Bahauddin Veled Medresesi restorasyon çalışmasıyla müştemilatı ve çevre düzenlemesi yapım işi projesinin 62 dönümlük bir alanda uygulanacağını, proje kapsamında 28 evin yıkılması gerektiğini dile getiren Karadoğan, ''Evleri yıkılacak ailelerin yeni evleri TİKA tarafından yapılmakta olup, projeyle ilgili inşaat çalışmaları hızla devam ediyor. Bu proje kapsamında 28 adet ev, 29 adet temiz su kuyusu, stabilize yollar, elektrik şebekesi, bir adet mescit, köy giriş kapısı ve çevre duvarı yapılacaktır. Evler ise iki, üç, dört ve beş odalı olarak dört gruba ayrılmakta ve 3000 metrekare kapalı alana sahiptir'' diye belirtti. Karadoğan, evlerin yapımına müteakip restorasyon işiyle ilgili ihalenin de yapılacağını ve gündemde olan projenin artık hayata geçirileceğini söyledi. 27 Eylül 2015'te başlayan projenin süresi 3 ay ve teslim tarihi de 25 Aralık 2015 olarak planlanmaktadır.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.