Mezara Giren Hak Dostu

İbadet Hayatımız

Rebî bin Haysem Hazretleri, bahçesine bir mezar kazarak kalbinin katılaştığını hissettiği zamanlarda bu kabre girer, bir müddet orada kalırdı. Gün gelip dünyaya vedâ edeceğini ve mezarda bir istiğfar ve sadakaya muhtaç vaziyette kalacağını tefekkür eder, âhiretteki hesâbını düşünerek bir muhâsebe iklîmine girerdi. 

Zamanı şuursuzca tüketerek ömrünü ziyân edenlerin âhiretteki acıklı hâlini anlatan şu âyet-i kerîme ne kadar ibretlidir:

“Onlar Cehennemʼde; «–Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar ki dünyada iken işlemekte olduğumuzdan başka ameller, sâlih ameller işleyelim.» diye bağrışırlar. (Onlara şöyle denilir:) «–Size, düşünecek kimsenin düşünüp öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyarıcı da gelmişti. Öyle ise tadın azâbı!..»” (Fâtır, 37)

Bu, hepimizin üzerinde çokça düşünmesi gereken bir âyet-i kerîme. Hakîkaten bizlere düşünecek kadar bir zaman da verildi, bizi uyaran bir peygamber de geldi. Günümüze kadar, O Peygamberʼi ve Oʼnun getirdiği Kitabʼı izah eden sayısız kitaplar da yazıldı. Böylece Cenâb-ı Hakkʼa karşı bizim bütün mâzeret kapılarımız kapanmış bulunuyor. O hâlde bugün, yanlış hâl ve davranışları terk edip sâlih amellere yönelmekte geç kalmayalım!..

HER GÜN MEZARA GİREN HAK DOSTU

Hak dostu Rebî bin Haysem’in şu hâli, zamanı en faydalı işlerle değerlendirme hususundaki nefis muhâsebesinin, ne kadar câlib-i dikkat bir misâlidir:

Rebî bin Haysem Hazretleri, bahçesine bir mezar kazmıştı. Kalbinin katılaştığını hissettiği zamanlarda bu kabre girer, bir müddet orada kalırdı. Gün gelip dünyaya vedâ edeceğini ve mezarda bir istiğfar ve sadakaya muhtaç vaziyette kalacağını tefekkür eder, âhiretteki hesâbını düşünerek bir muhâsebe iklîmine girerdi. Daha sonra:

“Nihâyet onlardan birine ölüm gelip çattığında: «Rabbim! Beni geri gönder; tâ ki boşa geçirdiğim dünyada sâlih ameller işleyeyim.» der…” (el-Mü’minûn, 99-100) âyetlerini okurdu.

Mezardan çıkınca da kendi kendine:

“–Ey Rebî! Bak, bugün geri çevrildin. Bu talebinin kabul edilmeyeceği, dünyaya geri gönderilmeyeceğin bir vakit de gelecektir. Şimdiden tedbirini al ve sâlih amellerini, Allah yolundaki gayretlerini ve âhiret hazırlıklarını ziyâdeleştir.” derdi.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hakk'a Adanmış Gençlik, Erkam Yayınları