Mezhep Nedir? Mezhepler Neden ve Nasıl Ortaya Çıktı?

Sorularla İslam

Mezhep nedir? Peygamberimiz (s.a.s.) zamanında mezhep var mıydı? Mezhepler nasıl ortaya çıktı? Mezheplerin doğuşu ve amacı.

Mezhep, dînî bir hüküm vermenin kâidesi, çerçevesi ve sistemini ifade eder.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz henüz hayattayken, ashâb-ı kirâm karşılaştığı problemleri kendisine arz ediyorlar ve O’ndan meselenin çözümünü öğreniyorlardı. Bu sebeple o dönem için, bugünkü mânâda mezheplerden söz etmek doğru değildir. Lâkin bunun yanında ashâb-ı kirâm arasında Kur’ân ve Sünnet’ten hüküm çıkarma ehliyetine sahip zâtlar da vardı.

PEYGAMBERİMİZ ZAMANINDA MEZHEPLER VAR MIYDI?

Zira şu hâdise, bizlere, Efendimiz (s.a.s.) henüz hayattayken bile, O’ndan uzakta yaşayan âlim sahâbîlerin, Usûl (hüküm çıkarma kâideleri) ve Fürû’uyla (fıkhî meseleleri) kurulmuş olmasa da kendi mezheplerinin oluşmaya başladığını göstermektedir. Nitekim Rasûlullah (s.a.s.), Muâz’ı (r.a.) Yemen’e gönderirken:

“‒Önüne bir dava geldiğinde ne ile hükmedeceksin?” diye sormuştu. Muâz (ra) önce Kur’ân’a bakacağını, aradığı hükmü orada bulamazsa Sünnete intikal edeceğini, orada da bulamazsa Kur’ân ve Sünnet muhtevası içerisinde kendi reyiyle içtihad edeceğini söylemişti. Efendimiz (s.a.s.) de onun bu hareket tarzını tasdik etmiş, hatta ona böyle bir muvaffakiyet nasip buyurduğu için Allah Teâlâ’ya hamd etmiştir. (Bkz. Ebû Dâvûd, Akdiye, 11; Ahmed, V, 230, 236; İbn-i Sa’d, III, 584; Diyarbekrî, II, 142)

MEZHEPLER NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Tâbiîn devrinde içtihad faaliyetleri artarak devam etti. Onlardan sonra da aralarında dört mezhep imamının bulunduğu nesil geldi. Bunlar, tâbiîn âlimlerinin elinde yetişerek, sahâbe ve tâbiînin fıkhının üzerine kendi elde ettikleri bilgileri de ilâve ettiler. Böylece gerek sahâbe, gerek tâbiîn, gerekse tebe-i tâbiînin fetvaları arasında, yukarıda zikredilen sebepler çerçevesinde farklı hükümler ortaya çıktı. Neticede Müslümanlar kendi bölgelerinde yaşayan imamın fetvalarını bildiklerinden, onu tercih ederek ona göre amel ettiler. İşte bu tercih ve taraftarlık sebebiyle, zamanla “gidilen yol” mânâsına gelen mezhepler teşekkül etmiş oldu.

Bütün ehl-i sünnet mezhepleri, İslâm’ın kesin emirlerinde ve icmâ ile kabul edilen fıkıh konu­larında müttefiktir. İhtilâf, akılla hâlledile­bilecek ve hakkında kat’î nass yani âyet ve hadis bulunmayan cüz’i meselelerdedir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, 40 Soru 40 Cevap, Erkam Yayınları