Mide Yanmasına İyi Gelen Yiyecekler

Doğru besinlerle mide yanmasını büyük ölçüde durdurmanız mümkün. İşte mide yanmasina iyi gelen yiyecekler.

Ciddi boyutlara varmayan mide yanmasının tedavisi genellikle asit salgısını engelleyerek midedeki asidi nötr hale getiren anti asitlerdir. Ancak reçetesiz satılan bu ilaçları doktora danışılarak ve doktor gözetiminde kullanılması şarttır. Aynı zamanda günümüzde aşırı mide yanması ve reflü tedavisinde pek çok endoskopik müdahale yapılabilmektedir. Tüketeceğiniz besinlerle de mide yanmasını büyük ölçüde durdurabilirsiniz. İşte mide yanmasına karşı doğal çözümler...

MİDE YANMASINA İYİ GELEN YİYECEKLER

Bir-İki Yudum Süt

Mide yanmasına ilginç bir şekilde iyi gelen sütü yanma hissedildikten sonra bir-iki yudum içmek gerekiyor. Laktoz intoleransı olanlar için laktozsuz süt önerilirken ülseri olanların sütü uzun vadede tüketmemeleri gerekir.

Karbonatlı Su

Bir su bardağı suda eritilen bir çay kaşığı karbonat midedeki hidroklorik asidin etkisini azaltarak yanmayı süratle azaltacaktır.

Yemekten Sonra Papatya, Meyan Kökü veya Kekik Çayı

Yemek yedikten hemen sonra içilen papatya ve meyan kökü çayı gıda asitlerini engelleyerek midede yanma oluşumunu engelleyecektir. Kekik çayı ise sindirimi kolaylaştırarak mideyi rahatlatır.

Zencefilli Bal ya da Zencefil Çayı

Bir tatlı kaşığı bala taze ya da kuru zencefilden bir çay kaşığı ekleyin ve yutun. Ya da bir bardak sıcak suya zencefil ve bal karıştırarak için. Farkı göreceksiniz.

Sakız Çiğnemeyin

Mide asidinin etkisini azaltan ve sindirimi rahatlatan sakızın yemeklerden sonra (özellikle şekeriz) yarım saat çiğnenmesi mide yanmasını önleyecek ve olacaksa da etkisini azaltacaktır.

Her Gün Bir Kaşık Tarçınlı Bal

Mide asidi ve ülser için geleneksel olarak kullanılan balı az bir tarçınla karıştırarak yemek midenizi sakinleştirecektir.

Muz ve Kavun Yiyin

Muz ve kavun yemenin mide yanmasının etkisini azalttığı gözlenmiştir.

Midenize Masaj Yapın veya Yürüyüşe Çıkın

Mide yanması gaz kaynaklı ise, sırtınızı dik tutacak şekilde oturup midenize dairesel hareketlerle masaj yapabilirsiniz. Ya da ağır ve sakin bir şekilde yürüyüş yaparak rahatlama sağlayabilirsiniz.

Kaynak: Sabah

İslam ve İhsan

MİDE AĞRISI NASIL GEÇER?

Mide Ağrısı Nasıl Geçer?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.