Millet Kütüphanesi'ni 2024 Yılında Yaklaşık 2 Milyon Kişi Ziyaret Etti

Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ni geçtiğimiz 2024 yılında 1 milyon 900 bin kişi ziyaret etti.

Kütüphane, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ev sahipliğinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve 2 bin 500 akademisyen, bilim insanı ile kültür sanat camiasından davetlinin katıldığı törenle 20 Şubat 2020'de açılmıştı.

Kapalı alanı 125 bin metrekare, 201 kilometre raf uzunluğu ve 5 bin 500 kişilik oturma kapasitesine sahip olan Millet Kütüphanesi, mimari yapısı, zengin koleksiyonu, kültür ve sanat alanları ile çağın getirdiği teknolojik imkanlarıyla "Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi" olarak niteleniyor.

Türkiye'de kütüphane ve kütüphanecilik mesleğine yeni ivme kazandıran Millet Kütüphanesi, bilgi kaynakları, hizmetleri ve çağdaş kütüphanecilik anlayışının yanı sıra yaşayan kütüphane, kültür ve sanat merkezi olarak her yaştan, her eğitim ve kültür düzeyinden okuyuculara ve ziyaretçilere 7 gün 24 saat hizmet veriyor.

KÜTÜPHANE, GEÇEN YIL 48 TOPLANTI VE SÖYLEŞİYE EV SAHİPLİĞİ YAPTI

Kütüphanenin koleksiyonunda 2 milyon 500 bin basılı kitap, 23 bin 400 dergiye ait 2 milyon 900 bin süreli yayın sayısı ile toplamda 5 milyon 400 bin basılı kaynak bulunuyor.

Millet Kütüphanesi'nde ayrıca, 950 bin "e-kitap", 7 milyon 500 bin "e-tez", 73 ana veri tabanına ait 233 veri tabanı, 125 bin "e-dergiye" ait 330 milyondan fazla makale, rapor ve benzeri içeriğe erişim imkanı sunuluyor.

Bu kapsamda, hafta içi günlük 5 bin ila 6 bin, hafta sonu ise 12 bin ila 15 bin okuyucu ve kişinin kullandığı Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ni 2024 yılında 1 milyon 900 bin okuyucu ile ziyaretçi kullandı.

Açıldığı günden itibaren ise 5 yıllık dönemde kütüphane, 7 milyona yakın okuyucu ve ziyaretçi ağırladı.

Bilim ve Teknoloji Atölyeleri, Nasreddin Hoca Çocuk Kütüphanesi'nde 4 yıl süresince 1650 etkinlik düzenlendi.

Geçen yıl 48 toplantı ve söyleşiye ev sahipliği yapan kütüphane, bu toplantılarda 20 bin 712 kişiyi ağırladı. Ayrıca, 2024'te kütüphanede 10 sergi açılışı yapıldı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.