
Minnettar Olunacak İnsan
Hizmet ehli, her şeyden önce hizmetin kendisi için büyük bir nîmet ve lûtuf olduğunu düşünmeli ve bunu hizmetin birinci düsturu kabul etmelidir. Ayrıca nîmetin devamının şükürle kāim olduğunu idrâk ederek, Rabbine karşı hamdini ve şükrünü artırma gayreti içerisinde bulunmalıdır.
Ali Râmitenî Hazretleri şöyle buyurur:
“Minnetle (başa kakmak sûretiyle) hizmet eden çoktur. Ancak hizmeti nîmet bilenler ise pek azdır. Siz hizmette bulunma fırsatını ele geçirmiş olmayı nîmet bilir ve hizmet ettiklerinize minnettar kalırsanız, herkes sizden memnun olur ve şikâyetçiniz azalır...”
Ömrünü Allâh’ın mahlûkâtına hizmete adamış olan merhum pederim Mûsâ Efendi -kuddise sirruh-, hizmetin kıymet ve ehemmiyetini şöyle ifâde buyururlardı:
“Mü’min, ibadet ve hayrın büyüğüne küçüğüne bakmayıp, fırsat düştükçe ihlâs ile hepsini yapmaya gayret etmelidir. Çünkü büyük hizmet yapan pek çok kimseler, bâzı küçük görünen hizmetleri ihmâl ederler. Hâlbuki Allah Teâlâ’nın rızâsı nerededir, hangisindedir bilinmez.
Şunu idrâk etmelidir ki, hizmet etme fırsatı herkese nasip olmaz. Çok kimseler vardır ki, her hususta hizmet kâbiliyetleri olduğu hâlde, zaman ve mekân müsâit olmadığından hizmet etmekten nasipleri yoktur. Hizmet edenler, hizmeti bir nîmet bilip tevâzûlarını artırmalı ve hattâ bu nîmete vesîle oldukları için hizmet edilenlere teşekkür edâsı içinde bulunmalıdırlar.”
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
YORUMLAR