Modern Yataklar Ağrı Sebebi

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, “Modern hayat, modern yataklar çıktıktan sonra hanımların, beylerin ağrıları arttı. Modern yataklar ağrı sebebi.” dedi.

İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, Kastamonu’nun İhsangazi ilçesinde düzenlenen Siyez Festivali’nde yaptığı konuşmada, İhsangazi’nin siyez buğdayı üretim merkezi olduğunu söyledi.

“DOĞALLIKTAN UZAKLAŞMAKTA YATIYOR”

İnsanların kimyasallardan uzak durması gerektiğini vurgulayan Karatay, şöyle devam etti:

“Vücuda kimyasallar ya da işlenmiş maddeler girdiğinde vücutta tepki meydana geliyor çünkü bizim hücrelerimiz bunları tanımıyor. Onun için düşük yoğunluklu bir mücadele devam ediyor. Diyelim ki bu mücadele küçük bir çocukta başlıyor ama hastalık 40'lı veya 50'li yaşlarda çıkıyor. Bunun kökünde yanlış beslenme, doğallıktan uzaklaşmakta yatıyor.”

Yanlış beslenmenin ciddi sorunlar doğurduğuna işaret eden Karatay, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Babamda kalp var bende de olacak, annemde kanser var bende de olacak diye bir şey yok. Bu hastalıkların hiçbiri genetik değil. Hepimizde kanser genleri var ama bunlar uykuda. Bunları yanlış beslenmeyle, toksik tüketmeyle, modern buğday tüketmeyle uyandırdığımız zaman birinde akciğer, birinde meme birinde başka bir kanser yapıyor.”

SİYEZ BUĞDAY TEŞVİK EDİLMELİ

Siyez buğdayı tüketiminin artması gerektiğini dile getiren Karatay, “Modern buğday hibrit olduğu için yüzde 60 ile yüzde 80 oranında gluten var. Bu gluten ekmeği çok tükettiğimiz için bizi hastalandırıyor. Bu nedenle siyez buğdayının tüketiminin arması lazım. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın da bu konuda çiftçiyi teşvik etmeli.” dedi.

Buğdayda bulunan glutenin bağırsaklarda zararlı bakterilerin üremesine sebep olduğuna işaret eden Karatay, şunları söyledi:

“Bağırsaklarımızda bulunan küçük tüyler bizi zararlı maddelerden korurken gluten bunları öldürüyor. Bu nedenle doğal beslenmeliyiz. Evde yapılan yoğurtlar, doğal meyvelerden yapılan sirkeler tüketmeliyiz. Kurtlu elmalardan yapılan sirkeler tüketmeliyiz. Kurtlar bizden daha akıllı, ilaçlı hiçbir şey yemez.”

YÜN KULLANIN

Karatay, yün kullanımının önemli olduğunu aktararak şunları kaydetti:

“Modern hayat, modern yataklar çıktıktan sorar hanımların, beylerin ağrılar arttı. Modern yataklar ağrı sebebi. Vücuda uyuyormuş, uymuyormuş inanmayın. Tabii en güzelini alabilirsiniz alın ama onun üstüne yünden yapılan saf battaniye sereceksiniz. Yün yorgan ve yün yastıkta yatacaksınız.”

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.