Molla Rebi ve Komşusu
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, komşusunun (Molla Rebi’nin) nazik davranışından etkilenip Müslüman olan bir gayrimüslimin hidayet hikâyesini anlatıyor.
BİR GAYRİMÜSLİMİN HİDAYET HİKAYESİ
Merhum pederim Musa Efendi (k.s.) şöyle anlatırdı:
“Mühtedî, yani sonradan Müslüman olmuş bir komşumuz vardı. Bir gün kendisine hidâyete nâil oluş vesilesini sorduğumda şunları söyledi:
«–Acıbadem’de tarla komşum Rebî Molla’nın ticaretteki güzel ahlâkı sayesinde müslüman oldum. Rebî Molla, süt satarak geçimini temin eden bir zât idi. Bir akşam vakti elinde bir bakraç ile bize geldi ve;
“–Buyurun, bu süt sizin!” dedi.
Şaşırdım: “–Nasıl olur? Ben sizden süt istemedim ki!” dedim.
O hassas ve zarif insan;
“–Ben farkında olmadan hayvanlarımdan birinin sizin bahçeye girip otladığını gördüm. Onun için bu süt sizindir. Ayrıca o hayvanın tahavvülât devresi (yediği otların vücudundan tamamen izâlesi) bitinceye kadar sütünü size getireceğim…” dedi.
Ben; “–Lâfı mı olur komşu? Yediği ot değil mi? Helâl olsun!..” dediysem de Molla Rebî;
“–Yok yok, öyle olmaz! Onun sütü sizin hakkınız!..” deyip hayvanın tahavvülât devresi bitene kadar sütünü bize getirdi.
İşte o mübârek insanın bu davranışı beni ziyâdesiyle etkiledi.
Neticede gözümdeki gaflet perdelerini kaldırdı ve hidâyet güneşi içime doğdu.
Kendi kendime; “–Böyle yüce ahlâklı bir insanın dîni, muhakkak ki en yüce bir dindir. Böylesine zarif, hakşinas, mükemmel ve tertemiz insanlar yetiştiren dînin doğruluğundan şüphe edilemez!” dedim ve kelime-i şahâdet getirip müslüman oldum.»”