Mücâdele Suresi 13. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mücâdele Suresi 13. ayeti ne anlatıyor? Mücâdele Suresi 13. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mücâdele Suresi 13. Ayetinin Arapçası:
ءَاَشْفَقْتُمْ اَنْ تُقَدِّمُوا بَيْنَ يَدَيْ نَجْوٰيكُمْ صَدَقَاتٍۜ فَاِذْ لَمْ تَفْعَلُوا وَتَابَ اللّٰهُ عَلَيْكُمْ فَاَق۪يمُوا الصَّلٰوةَ وَاٰتُوا الزَّكٰوةَ وَاَط۪يعُوا اللّٰهَ وَرَسُولَهُۜ وَاللّٰهُ خَب۪يرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ۟
Mücâdele Suresi 13. Ayetinin Meali (Anlamı):
Peygamberle gizli ve özel görüşmeden önce muhtaçlara sadaka verdiğiniz takdirde fakirliğe düşeceğiz diye korktunuz mu? Mademki siz bunu yapmadığınız takdirde Allah sizi bağışladı; öyleyse siz de artık namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin, Allah ve Rasûlü’ne itaat edin. Zira Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır.
Mücâdele Suresi 13. Ayetinin Tefsiri:
İbn Abbas (r.a.)’den rivayete göre bazı müslümanlar, Resûlullah (s.a.s.) yanına gelerek gerekli gereksiz sorular sorar, herkesin içinde onunla gizli konuşurlardı. Bu durum Efendimiz’e zor gelmeye başladı. Yüce Allah bu tür gizli konuşmaları azaltıp Rasûlü’nü rahatlatmak için özel görüşmeden önce sadaka vermeyi farz kıldı. Bu emir üzerine müslümanlardan birçoğu, imkânsızlık veya başka sebeplerle sadaka vermekten çekinip özel görüşme talebinden vazgeçtiler. Sonra Allah Teâlâ 13. âyetle bu hükmü hafifletti, kolaylık getirdi, yolu daraltmadı. (Taberî, Câmi‘u’l-beyân, XXVIII, 20-21; İbn Kesîr, Tefsîru’l-Kur’ân, IV, 327)
12 ile 13. âyet arasında nesih değil, hafifletme ve af vardır. Efendimiz (s.a.s.) ile özel görüşme yapmadan önce sadaka vermek isteyen yine verir. Veremeyenin ise affedileceği 12. âyetin sonunda belirtilmiştir. 13. âyette ise sadaka verecek durumda olup da vermek istemeyenden, mutlaka sadaka verme zorunluluğu kaldırılmıştır. Yani birinci âyetteki zorunluluk ikinci âyette isteğe bırakılmıştır. Dolayısıyla burada nesih değil, bir ta’dil ve hafifletme olduğu anlaşılmaktadır. Bu âyet-i kerîmeler, Resûlullah (s.a.s.)’e gereken saygının gösterilmesi, onun hukukunun en iyi şekilde korunması, soru sormada ve gizli görüşmede ifrata kaçılmaması, her vesileyle fakirlere yardım edilmesi, ihlaslı kişilerle münafıkların, âhireti sevenlerle dünyaya meyledenlerin ortaya çıkarılması gibi hikmetler ihtiva etmektedir.
Mü’minler, Peygamberimiz (s.a.s.) ile olan münâsebetlerinde lâzım gelen edebi göstermekle vazifeli oldukları gibi, aynı zamanda çevrelerinde olup bitenleri iyi anlayıp, kimi dost, kimi düşman tanımaları gerektiği konusunda da uyanık olmalıdırlar:Mücâdele Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mücâdele Suresi 13. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...