Mucize Kitabın Muhteşem Hattı: Kufi
Kur’ân-ı Kerîm’in ilk yazı türü kûfi ile yazılan eserlerin ilk nüshaları “Mûcize Kitabın Muhteşem Hattı: KÛFİ” sergisinde bir araya getirildi. 150 eserden oluşan sergi, kûfi hat alanında yapılan en şümullü proje olması açısından büyük ehemmiyet taşıyor.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himâyesinde, İslâm Kültür Sanat Platformu tarafından düzenlenen “Mûcize Kitabın Muhteşem Hattı: Kûfi” sergisi, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi'nde açıldı.
Sergide 8'inci yüzyıldan 15'inci yüzyıla uzanan süreçte İslâm coğrafyasında özellikle Emevi ve Abbasi dönemlerinde ortaya konan başyapıt niteliğindeki Kur'ân-ı Kerîm'ler, Kur'ân yaprakları, rulo Kur'ânlar, cüzler ve ciltler yer alıyor. 150 eserden oluşan sergi aynı zamanda dönemin özelliklerini ortaya koyan birer belge niteliğinde...
SARAYLARDA RESTORE EDİLDİ
Bugüne dek kûfi alanında şümullü bir çalışma yapılmadığını ve bu serginin bir ilk olduğunu söyleyen küratör Sevgi Kutluay, eserlerin gelecek nesillere aktarılması gerektiğini vurguluyor. Kutluay, Kur'ân-ı Kerîm'in ilk yazı türü kûfi konseptinde düzenlenen serginin ehemmiyetine değinerek “Bu eserler saraylarda restore edilerek günümüze kadar geldi. Aynı zamanda ilk nüshalar ziyaretçisiyle daha evvelden buluşturulmamıştı. Biz de o boşluğu doldurmak istedik” dedi. Kutluay serginin kûfi sanatına olan teşviği arttıracağını da sözlerine ekledi.
BELGESEL GİBİ ÇALIŞMA
Hat koleksiyoneri Mehmet Çebi, sergide Hz. Muhammed (s.a.s.) dönemine ait eserlerin de yer aldığını söyledi. Eserlerin her biriyle doktora tezi hazırlanabileceğini ifade eden Çebi, “Belgesel gibi bir sergi oldu. Buradaki bir cüzü akademisyenlere versek o dönemin tüm özelliklerini okuyabilir. Bunlar bizim gerçek hazinelerimiz. Kıymetini bilmemiz gerekiyor. Birkaç ay evvel İngiltere'deki bir kütüphânede birinci yüzyıla ait iki tane Kur'ân yaprağı buldular. Hem Türkiye'de hem Avrupa'da çok konuşuldu. Bu sergiye de gereken ehemmiyet verilmeli. Hatta Londra ve Paris gibi Avrupa ülkelerine de gitmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. “Mûcize Kitabın Muhteşem Hattı: Kûfi” sergisi 10 Mayıs'a dek ziyaret edilebilir.
ADINI KÛFE'DEN ALIYOR
Kûfi, Arap yazısının düz ve köşeli çizgilerle yazılan eski bir biçimi veya İslâmiyet'in ilk yüzyıllarında “Himyerî” yazısının değişmesiyle oluşan, dik, sert, köşeli bir yazı türü olarak tanımlanıyor. İslâm hat sanatının en eski bilinen yazı türü olan kûfi, ismini Kûfe'den alıyor.
Kaynak: Yeni Şafak
YORUMLAR