Mûcize ve Kerâmet Ne Demektir?
Mûcize ve keramet ne demektir? Kısaca sözlük ve tasavvufi lugatteki karşılıkları nelerdlr?
Mûcize peygamberlerden sâdır olan olağanüstü hâdiselerdir. Mûcize, peygamberlerin peygamberliğinin ilâhî teyidi ve delîlidir. Bir benzerini gösterme konusunda insanları acze düşüren ilâhî kaynaklı olağanüstü olaylardır. Her devrin peygamberinin mûcizesi kendi devrinde en üstün olan ilim ve san’atta olur. Nitekim Hz. Mûsâ devrinde en çok gelişmiş olan sihirbazlık, Hz. Îsâ döneminde tıb, Hz. Peygamber devrinde edebiyat ve şiir, kendi devirlerindeki mûcizelerinde belirleyici olmuştur. Mûsâ (a.s.) asâsıyla sihirbazları, Îsâ (a.s.) ölüleri diriltmesiyle hekîmleri, Hz. Muhammed (s.a.) Kur’an’ı ile şâir ve edîbleri iskât etmiş, acze düşürmüştür.
Kerâmet; ikrâm, kerem, lütuf ve ihsân demektir. Mümin bir kulda olağanüstü bir hâlin zuhûr etmesine denir. Ehl-i sünnet ulemâsı kerâmetin hak olduğunda müttefiktir. Kerâmet ehli, amel-i sâlih sâhibi, inançlı bir mümin olmalıdır. Bu îtibârla kerâmet mümin kullardan sâdır olan, herhangi bir iddiâya dayanmayan ve tamamen ikrâm-ı ilâhî olağanüstü olaylardır.
Kaynak: Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz, 300 Soruda Tasavvufi Hayat, Erkam Yayınları