Muhammed Mursi Kimdir?

Muhammed Mürsî, Mısır’ın seçimle başa gelen ilk, Mısır tarihindeki 5. cumhurbaşkanıydı. 3 Temmuz 2013’te Mısır Silahlı Kuvvetlerinin askeri darbe yapması sonucu devrildi.

Muhammed Mursi, 8 Ağustos 1951’de, Mısır’ın kuzeyindeki Şarkiye iline bağlı Eladva köyünde doğdu. Beş kardeşin en büyüğü idi. Babası çiftçi annesi ise ev hanımıydı.

EĞİTİM HAYATI

Muhammed Mursi ilk eğitimini Şarkiye’de aldı. Lisans eğitimini 1975 yılında Kahire Üniversitesi’nde tamamladı. Metalurji üzerine yüksek lisans yaptı. Doktora eğitimini Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde 1982 yılında bitirdi. ABD’deki Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde 1982-1985 yılları arasında yardımcı profesör görevini üstlendi. Zagazig Üniversitesi’nde 1985’ten 2010’a kadar mühendislik fakültesi dekanı olarak görev yaptı. Nasa’da çalıştı.

SİYASİ HAYATI

1977 yılında Müslüman Kardeşler hareketine katıldı. 1982 yılından itibaren hareketin siyasi kanadında üye olarak görev yaptı. 1995 senesinde “Gençlik Konseyine” seçildi. Mursi 2000 ve 2005 yılları arasında milletvekili oldu. Müslüman Kardeşler’in yasal olarak seçime katılmaları mümkün olmadığından parlamentoya bağımsız siyasetçi olarak girdi. Tam 5 yıl Mısır Halk Meclisi üyeliği yaptı. 2011 Mısır Devrimi’ne muhalif bir lider olarak destek verdi ve 30 Nisan 2011 tarihinde Müslüman Kardeşler’in kurduğu, Özgürlük ve Adalet Partisi’nin başkanı seçildi.

2012 Mısır cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Müslüman Kardeşler’in aday gösterdiği Hayrat Şatır’ın adaylığı düşünce, yerine Muhammed Mursi seçildi. Yoğun seçim kampanyası yürüttü. İlk turda %25.5 oy aldı ve ikinci tura girmeye hak kazandı. İkinci turda da %51.73 oy alarak, 5. cumhurbaşkanı oldu.

İLK YURT DIŞI ZİYARETİ

Muhammed Mursi ilk yurt dışı ziyaretini 10 Temmuz 2012’de Suudi Arabistan’a yaptı. Ziyaretinin amacı petrol zengini bu ülkeyle ilişkileri güçlendirmekti.

EN YAKIN DURDUĞU ÜLKE

Mursi, Cumhurbaşkanı seçilene kadar bir üyesi olduğu Müslüman Kardeşler ile ilişkisinin iyi olduğu Katar ile yakın bir bağ kurmaya çalıştı.

SURİYE İÇ SAVAŞI’NDA MUHALİFLERİ DESTEKLEDİ

Suriye’deki muhalif güçlerin sadık bir destekçisi olan Mursi, Selefi kanadın “Kutsal Savaş” olarak adlandırdığı 15 Haziran 2012’de Suriye’de yapılan mitingine katıldı ve Beşar Esed’in destekçilerini “Kafir” olarak nitelendirerek kınadı. Kahire’deki Suriye Konsolosluğunu kapatan ve Suriye büyük elçisini sınır dışı eden Mursi, muhalif güçler adına Suriye’nin uçuşa kapalı bir bölge olması için uluslararası müdahale için çağrıda bulundu.

ABD’YE ALTERNATİF DEVLET

Mursi, Çin’i Ağustos 2012’de ziyaret etti. Ziyareti esnasında birçok iş birliği anlaşması imzaladı. Muhammed Mursi Çin’den bu sayede yatırımcı ve turist çekmeyi ve dış ilişkilerde ABD odaklı olan dış politikaya alternatif kurmayı planlıyordu.

İRAN’A BAKIŞI

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi görev süresi boyunca, iki ülke arasındaki İran devrimi sonrasında zayıflayan bağları güçlendirmeye çalıştı.

RUSYA

Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi Rusya’yı Nisan 2013’te ziyaret etti. Ziyareti sırasında Mursi, Sovyet zamanından beri olan ilişkileri güçlendirmeye çalıştı ve Rusya ile ekonomik ve siyasal bağlarını güçlendirmeyi istediğini söyledi.

İSRAİL VE FİLİSTİN

Ekim 2012’de Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Perez’e dostça bir mektup yazdı. Mektupta büyük ölçüde diplomatik üslup kullanan Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, Şimon Perez’i iyi bir dost olmaya ve iki ülke arasındaki ilişkileri samimi olmaya ve sürekli olmaya davet ediyordu.

MUHAMMED MURSİ NEDEN DEVRİLDİ?!

2012–13 Mısır protestoları adıyla bilinen kitle gösterileri, 30 Haziran 2013’te Mursi’nin yurt dışı seyahati ile başladı. Ertesi gün Mısır Silahlı Kuvvetleri Muhammed Mursi’yi istifa etmesi konusunda uyardığı bir duyuru yayınladı. Bunun üzerine Başbakanlık iki saat sonra, askeriyenin yaptığı açıklamaya cevaben bir açıklama yaptı ve o açıklamada “Ordunun yaptığı bu açıklama ülkeyi karışıklığa sürükleyebilir” deniyordu. Bunun akabinde Mursi yönetimi, muhalefetin gösterilerinden sonra 3 Temmuz 2013’te askerin darbe yapmasıyla son buldu.

Mursi ise darbeyi kabul etmediğini açıkladı ve yandaşlarına direnmelerini söyledi. Muhammed Mursi’nin gözaltına alındığı, ev hapsinde tutulacağı bildirildi.

16 Mayıs 2015 günü mahkeme tarafından idam cezasına çarptırıldı. 16 Haziran 2015 günü hakkında açılan “casusluk” davasından müebbet hapse mahkum olurken, “cezaevi baskınları” davasında ise mahkeme idam kararını onadı.

HASTALIĞI VE ÖLÜMÜ

Mart 2018’de, bir İngiliz parlamento komisyonu Mursi’nin sağlık durumu hakkında uyarıda bulunup erken ölüm riski doğuran insanlık dışı tutukluluk koşullarını kınadı. Daha sonra iyi huylu bir tümörden rahatsızlandı.

Mısır makamlarına göre, Cumhurbaşkanı seçiminden yedi yıl sonra aynı gün, 17 Haziran 2019’da, tam yargılandığı sırada duruşmada bilincini kaybettikten sonra hastanede öldü.

MUHAMMED MURSİ SÖZLERİ

Mısır’ın devrimci gençleri. Dünyayı kendinize hayran bıraktınız. Siz bugünün, yarının, şimdinin ve geleceğin gençlerisiniz. Hatta siz vatansınız. Azim ve sebatınızla bu devrim sancağını kaldıracağınıza ve onu onurlu zafere ulaştıracağınıza inanıyorum. Devrim, devrim. Sabır, sabır. Şimdiden, bizden sonraki yeni nesillere nasıl sabrederek kazandığınızı, neleri feda ederek bu mücadeleyi kazandığınızı anlatırken görüyorum.

Çocuklarımız bizler için ‘onlar adamdı’ diyecekler.

Mısırlılar, darbeye barışçıl şekilde direnmelidir.

Ben Mısır’ın meşru cumhurbaşkanıyım ve sizin meşruiyetinizi tanımıyorum.

Düşmanlarım bana ne yapabilirler ki, ben cenneti yüreğimde taşıyorum, öldürülmem şehadettir.

Bu haklarımızın bedeli için benim kanım akacaksa ben bu kurbanı vermeye hazırım.

Herkes bilir ki Mursi koltuk peşinde makam peşinde olmaz.

Beni halk seçti ve sorumluluklarımın bilincindeyim.

Ben seçilmiş cumhurbaşkanıyım. Seçime saygı duyulması gerekir. Anayasa hala yürürlüktedir. Ona saygı göstermemiz gerekir.

Hücreme Kur’an-ı Kerim’in girmesini yasakladılar ama onu 30 yıl önce ezberlediğimi unuttular ve ona dokunabilmeyi çok isterim.

Mısır’ın özgür halkına benden selam söyleyin. Onlara deyin ki, Mursi sonuna kadar direnecek. Dinimi dünyalığa satmayacağım.

Ülkemin güvenliği ve selameti için benimle mezara gidecek sırlarım var. (Vefatından önceki son sözlerinden)

Hiçbir zaman haksızlığa boyun eğmeyin. Hiçbir zaman alçalıp boyun eğmeyin. Vatanımızdan, hukukumuzdan, haklarımızın ve dinimizden en ufak taviz vermeyin.

Kur’an bizim anayasamızdır, Resul bizim liderimizdir. Cihad bizim yolumuzdur. Allah yolunda Şeid olmak en büyük arzumuzdur. Yaptığımız her amelin gayesi Allah içindir.

MUHAMMED MURSİ NEDEN DEVRİLDİ?

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.