Muhît Ne Demektir?
Muhît ne demektir? Kısaca anlamı nedir?
Kuşatmak, himaye etmek, korumak, görüp gözetmek anlamlarındaki "h-v-t" kökünden türeyen "ehata" fiilinin ism-i faili olan muhît sözlükte; kuşatan, bir işi bütün yönleriyle bilen, meneden ve helak eden demektir.
Muhît kelimesi Kur'ân'da sekiz âyette Allah'ın, iki âyette (Tevbe, 9/49, Ankebût, 29/54) cehennemin, bir âyette de azabın (Hûd, 11/84) sıfatı olarak kullanılmıştır. Allah'ın sıfatı olarak muhît, ilminin ve gücünün, her şeyi kuşattığını, O'ndan kaçıp kurtulmanın mümkün olmadığını, hiçbir şeyin O'ndan gizli kalmadığını ve O'nun gafil ve aciz olmadığını ifade eder: "...Allah kâfirleri tamamen kuşatmıştır." (Bakara, 2/19); "Allah (ın, bilgisi) onların (kâfirlerin) yaptıklarını kuşatmıştır." (Âl-i İmrân, 3/120); "İyi bilin ki onlar (kâfirler) Rablerine kavuşmaktan kuşku içindedirler, iyi bilin ki, O'(nun ilmi) her şeyi kuşatmıştır." (Fussilet, 41/54); "Bir zaman sonra; Rabb'ın insanları kuşatmıştır demiştik..." (İsrâ, 17/60); "Allah, her şeyi ilmi ile kuşatmıştır." (Talâk, 65/12)
"Allah insanları kuşatır" demek; onların bütün inanç, söz, fiil, amel ve davranışlarını, iyi ve kötü bütün yaptıklarını bilir, O'ndan hiçbir şey gizli kalmaz, O'nun gücü ve hükmünden kimse kaçıp kurtulamaz demektir.
Meallerini verdiğimiz âyetlerde özellikle Allah'ın kâfirleri, onların yaptıklarını kuşattığı bildirilmektedir. Bu, onların yaptıklarının yanlarına kâr kalmayacağını, Allah'ın onları suçları sebebiyle cezalandıracağını beyan etmek içindir. Böylece Allah, insanları küfür, isyân ve kötülüklerden sakındırmaktadır.
"...Cehennem kâfirleri tamamen kuşatmıştır." (Tevbe, 9/49; Ankebût, 29/54) meâlindeki âyetlerden "muhît" kelimesinin anlamı net bir şekilde anlaşılmaktadır. Cehenneme atılan kâfirler, bütünüyle ateş içinde kalmışlardır. Ateş onları, her taraflarından çepe çevre sarmıştır. İşte bunun gibi Allah'ın ilmi, gücü ve murakabesi insanları tamamen kuşatmıştır. Bunun dışında kalmak, gizlenmek ve unutulmak asla mümkün değildir.
Muhît kelimesi; Allah'ın ilminin ve kudretinin genişliğini beyan etmektedir. Allah'ın bu vasfı, Kur'ân'da, "ehâta - yuhîtu" fiilleriyle de ifade edilmiştir. Şu âyetleri örnek olarak zikredebiliriz: "...Allah, her şeyi ilmi ile kuşatmıştır." (Talâk, 65/12), "Bir zaman sana: "Rabb'ın insanları kuşatmıştır," demiştik..." (İsrâ, 17/60).
Birinci âyette, Allah'ın ilminin her şeyi kuşattığı açıkça bildirilmiştir. Allah'ın bilgisi dışında kalan hiçbir şey yoktur. İkinci âyette Allah'ın insanları kuşatmasından maksat, herkesin O'nun gücü ve hükmü altında olmasıdır. Anlaşılan o ki, muhît vasfı ile Allah'ın her şeyi, insanların inanç, söz, fiil ve davranışlarını bildiği, ona göre davrandığı, itaatkârları ödüllendirdiği, isyânkârları cezalandırdığı, ilminin ve gücünün her şeyi kuşattığı ifade edilmektedir.
Kaynak: Diyanet
YORUMLAR