Mühür Ne Demek?
Mühür nedir, ne anlama gelir? Mühür kelimesinin sözlük anlamı nedir? Mühür kelimesi Kur’an’da geçiyor mu? Peygamberimiz (s.a.s.) mühür kullandı mı?
Mühür sözlükte, “bir kimsenin, bir kuruluşun adının veya unvanının tersine kazılı bulunduğu, metal, lastik vb.nden yapılmış araç, damga, kaşe” anlamlarına gelir.
MÜHÜR NEDİR?
Farsça olan mühür (mühr) kelimesi kıymetli veya yarı kıymetli taşlar gibi sert malzeme üzerine, basıldığında düzgün çıkması için ters olarak kazınmış imza yerine geçen yazı, arma, simge veya damgalarla bunların baskısı için kullanılır; Arapça’sı hâtem ve tâbi‘ (tâbe‘) olup Allah’ın inkârcıların kalplerini, kulaklarını ve ağızlarını mühürlemesi Kur’an’da bu kelimelerle ifade edilmiş (el-Bakara 2/7; et-Tevbe 9/93; Yâsîn 36/65; el-Câsiye 45/23; Muhammed 47/16), ayrıca cennetteki mühürlü (mahtûm) şaraplardan söz edilmiştir. (el-Mutaffifîn 83/25)
Mühür (hâtem), genelde yazıların altına basılıp sözü bitirdiği ve son sözün söylendiği belgeleri geçerli hale getirerek bahis konusu olayı sonuçlandırdığı için hatm fiil kökü “bir şeyi sona erdirmek” anlamında da kullanılmış ve özellikle Hz. Peygamber’e (s.a.s.) “hâtemü’l-enbiyâ” (hâtemü’n-nebiyyîn) denilmiştir. Kur’an’da geçen hâtemü’n-nebiyyîn ifadesi (el-Ahzâb 33/40), Hz. Muhammed’in (s.a.s.) hem nübüvveti nihayete erdiren son peygamber hem de bütün peygamberleri tasdik eden (onların nübüvvetini mühürleyen) ilâhî bir damga olduğu şeklinde açıklanmaktadır. (Elmalılı, VI, 3906)
PEYGAMBERİMİZ MÜHÜR KULLANDI MI?
Sahâbeden Muaykīb b. Ebû Fâtıma ve Hanzale b. Rebî‘, Resûl-i Ekrem’in (s.a.s.) mühürdarı idiler ve onun mührü bazan Muaykīb’ın (Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, VII, 52-53; İbn Abdürabbih, V, 8), bazan da Hanzale b. Rebî‘in (İbn Abdürabbih, IV, 244) yanında bulunuyordu. Hz. Peygamber, sadece yabancı devlet adamlarına yazdığı mektupları değil kendi âmillerine ve seriyye kumandanlarına gönderdiği mektupları ve yine iktâ yoluyla birine bir şey tahsis ettiğinde hazırlattığı belgeleri de mühürletirdi. (Abdülhay el-Kettânî, I, 204, 254) Bu gelenek daha sonra Emevîler, Abbâsîler ve diğer İslâm devletlerinde de devam etmiştir.
TÜRK DEVLETLERİ MÜHÜR KULLANIR MIYDI?
Türk devletlerinde resmî hüküm ve yazılara kırmızı mürekkepli mühür vurulur ve buna “al tamga” denilirdi. Bugün de resmî koruma, kapatma ve iptallerde kullanılan mühür mumu kırmızıdır. Mühür, halk masallarındaki “yüzük vermek / göndermek” ve “sihirli yüzük” motifleriyle, “Mühür kimdeyse Süleyman odur” sözünün de gösterdiği gibi hâkimiyet sembolüdür. Büyük Selçuklu Sultanı Melikşah öldüğünde karısı Terken Hatun onun yüzüğünü Kürboğa’ya vererek başşehir İsfahan’a göndermiş, kale muhafızı da emîrin sultan tarafından görevlendirildiğini zannederek kaleyi kendisine teslim etmişti (Özaydın, s. 191). Yûsuf Has Hâcib Kutadgu Bilig’de, hükümdarın Ay Toldı ve Ögdülmiş’i vezir tayin ettiğinde onlara vezirlik unvan ve mührüyle diğer vezirlik alâmetlerini (tuğ, davul, silâh) verdiğini kaydeder (beyit nr. 1036, 1766); ayrıca mühürdarın doğru tabiatlılar arasından seçilmesi gerektiğini belirtir (beyit 4046).
Kaynak: DİA
YORUMLAR