
Mü'min Suresi 37. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mü'min Suresi 37. ayeti ne anlatıyor? Mü'min Suresi 37. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mü'min Suresi 37. Ayetinin Arapçası:
اَسْبَابَ السَّمٰوَاتِ فَاَطَّلِعَ اِلٰٓى اِلٰهِ مُوسٰى وَاِنّ۪ي لَاَظُنُّهُ كَاذِبًاۜ وَكَذٰلِكَ زُيِّنَ لِفِرْعَوْنَ سُٓوءُ عَمَلِه۪ وَصُدَّ عَنِ السَّب۪يلِۜ وَمَا كَيْدُ فِرْعَوْنَ اِلَّا ف۪ي تَبَابٍ۟
Mü'min Suresi 37. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Evet göklere giden yollara ulaşır da belki Mûsâ’nın ilâhını görürüm; gerçekten var mı yok mu anlarım. Gerçi ben onun bir yalancı olduğundan eminim, ama neyse!” Yaptığı çirkin işler Firavun’a işte böyle güzel gösteriliyor ve bunun neticesi olarak doğru yoldan hep uzak kalıyordu. Firavun’un bu tuzağı da hüsrândan başka bir sonuç vermedi.
Mü'min Suresi 37. Ayetinin Tefsiri:
Firavun, bir gözetleme kulesi yaptırarak teknik bir teşebbüste bulunmak ve bu şekilde Hz. Mûsâ’yı güya yalancı çıkarmak için bir şarlatanlık yapmak istiyordu. Bunda şu iki düşünceden biri vardı: Ya halka diyecekti ki, “İşte gökleri gözetledik, orada Mûsâ’nın dediği İlahı göremedik, olsaydı görünmesi gerekirdi.” Yahut diyecekti ki: “Bakınız! Biz bu kadar malî imkânlarımızla göklere çıkmanın yolunu bulamadık. O halde Mûsâ nereden çıktı da bize onların Rabbi tarafından vazifeli olduğunu söylüyor?” Müteakip âyet, Firavun’un bu husustaki aptallığına ve kötü tutumuna işaret eder: Zira Allah’ın varlığını gökler, yer ve yerdeki bunca varlık gösterirken, gökte bir yıldız arar gibi O’nu aramak akıl kârı değildir. (bk. Kasas 28/38-42)
Olayın ilerleyen safhası şöyle:Mü'min Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mü'min Suresi 37. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR