Mü'minûn Suresi 36. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mü'minûn Suresi 36. ayeti ne anlatıyor? Mü'minûn Suresi 36. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mü'minûn Suresi 36. Ayetinin Arapçası:
هَيْهَاتَ هَيْهَاتَ لِمَا تُوعَدُونَۖ
Mü'minûn Suresi 36. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Heyhât, heyhât! Size söylenen şey, gerçek olmaktan ne kadar da uzak!”
Mü'minûn Suresi 36. Ayetinin Tefsiri:
Nûh
kavminden sonra ismi verilmeden kıssası anlatılan kavim, Âd kavmidir. Nitekim
A‘râf ve Hûd sûrelerinde de sıralama
böyledir. Onlara gönderilen peygamber Hûd (a.s.)’dır. Kavmine olan mesajı, Hz.
Nûh’unki ile aynıdır: “Allah’tan başka hiçbir ilâh olmadığını tasdik ve yalnız
O’na kulluk etmek.” Bu davete ilk karşı çıkanların yine kavmin ileri gelenleri
olduğu görülür. Bu vesileyle peygamberlere karşı çıkan kimselerin şu üç ortak
özelliğe sahip olduklarını belirtmek gerekir.
›
Hepsi de kavimlerinin eşrafı, reisleri ve önde gelenleri idiler.
›
Âhiret hayatına inanmıyorlardı.
›
Zengin ve dünya hayatında başarılı idiler. Dünya hayatını
seviyorlar; kendilerine zenginlik, şan ve şöhret kazandıran müreffeh
hayatlarının yanlış bir çizgide olabileceğini akıllarına bile getirmiyorlardı.
Bu sebeple de ölümden sonra bir başka hayattan; dünyada yapılanların hesabının
Allah’a verileceğinden söz ederek keyiflerini kaçıran peygamberlere karşı
çıkıyorlardı.
Kur’an
indiği zaman Mekke’de yaşanan durum da aynen böyle idi. Kendileri gibi yiyip
içen bir insana uymanın tamamen aldanmaktan ve kayba uğramaktan başka bir şey
olmadığını; ölüp toprak ve çürümüş kemik hâline geldikten sonra dirilmenin boş
bir dava olduğunu; hayatın sadece bu dünya hayatından ibaret bulunduğunu;
insanların tekrar diriltilmeyeceğini; peygamberin böyle sözleri kendiliğinden
uydurup Allah’a mal ettiğini söylüyorlardı.
Âd
kavminin sonu şöyle oldu:
Mü'minûn Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mü'minûn Suresi 36. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...