Müphematü'l-Kur'ân Ne Demek?
Müphematü'l-Kur'ân ne demektir? Kısaca anlamı nedir?
Müphem, kapalı, ne olduğu, kim olduğu belli olmayan, isimleri bilinmeyen demektir. Kur'ân'ın müphemlerinden maksat, Kur'ân'da isimleri açıkça zikredilmeyip de ism-i mevsul veya zamirle zikredilen kadın, erkek, cin, melek, topluluk, kabile ve varlıklardır. Kur'ân'da müphemlerin bulunmasının bir çok hikmeti ve sebebi vardır. Mesela, başka bir âyette açıklandığı için müphemdir. Fatiha sûresinde "kendisine nimet verilenler"in kimler olduğu belli değildir. Bu husus, Nisâ sûresinin 69. âyetinde açıklanmış ve bunların; peygamberler, sıddıklar, şehitler ve sâlihler olduğu bildirilmiştir. Veya meşhur olduğu için müphemdir. Bakara sûresinin "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette otur" anlamındaki 35. âyetinde, Âdem'in eşinin adı zikredilmemiştir. Çünkü Âdemin eşinin Havva olan adı meşhurdur, bilinmektedir. Veya ifade daha beliğ olduğu için müphemdir. Bakara sûresinin, "İnsanlardan öyleleri vardır ki, dünya hakkında söyledikleri senin hoşuna gider..." anlamındaki 204. âyetinde, sözü edilenin kim olduğu zikredilmemiştir. Bu şekilde isimsiz ifade daha beliğdir. Veya zikrinde bir yarar olmadığı için müphemdir. Bakara sûresinin 259. âyetinde geçen karye (belde, şehir) hangisidir, belirtilmemiştir. Belirtilmesinde bir yarar da yoktur. Veya "Muhacir olarak evinden çıkan kimse..." (Nisâ, 4/100) âyetinde olduğu gibi umumiliğe dikkati çekmek için müphem olur. Veya "Doğruyu getiren ve onu tasdik eden?" (Zümer, 39/33) âyetinde olduğu gibi kamil bir vasıfla anmak için müphem olur. Veya "Asıl sonu kesik olan sana kin besleyendir." (Kevser, 108/3) âyetinde olduğu gibi noksan bir vasıfla tahkir ifade etmesi için müphemdir.
Kur'ân'daki müphemlerden bir kısmının ismi bilinmektedir. Mesela "(Peygamber) âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve yüz çevirdi." (Abese, 80/1-2) âyetindeki âmâ, Abdullah ibn Ümmi Mektum'dur. Kureyş sûresindeki, ashab-ı fil, Ebrehe ve ordusudur.
Kaynak: Diyanet
YORUMLAR