Mürselât Suresi 19. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mürselât Suresi 19. ayeti ne anlatıyor? Mürselât Suresi 19. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mürselât Suresi 19. Ayetinin Arapçası:
وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّب۪ينَ
Mürselât Suresi 19. Ayetinin Meali (Anlamı):
Gerçeği yalanlayanların o gün vay hâline!
Mürselât Suresi 19. Ayetinin Tefsiri:
Âhiretin varlığı hakkında tarihten delil getirilir. İnsanlık tarihine bakılacak olursa âhiretin gerçekliği anlaşılır. Çünkü âhireti inkâr edip bu dünyayı asıl hayat zanneden; bu dünyada elde edeceği neticeleri, iyilik ve kötülüğü ölçü kabul ederek ahlâki değerleri ona bağlayan bütün kavimlerin istisnasız hepsi de helak olmuşlardır. Dolayısıyla âhireti hesaba katmadan davrananlar hüsrana uğrarlar. Bir ticâret erbabının, ticâretle alakalı bilinen açık bir gerçeği, yüzlerce kez tecrübe edilmiş bir kâideyi hesaba katmadan, gözü kapalı davranıp da zarar etmesi gibi, bunlar da kesinlikle zarar ederler. Zira Allah’ın tarihte cereyan eden değişmez kanununa göre, âhireti inkâr edenler, helaka uğrayan geçmiş ümmetlerde olduğu gibi, sonunda aynı felakete uğramalarının kaçınılmaz olduğunu göreceklerdir. Bundan önce hiçbir kavim bu akıbetten istisna edilmemiştir, kıyâmete kadar da istisnâ edilmeyecektir. Bu açık hakikati yalanlayanların hali, o gün pek feci olacak, helak ve azaba düçar kalacaklardır.
Halbuki insan, kendi varlığı üzerinde cereyan eden şu ilâhî kudret akışlarını ve azamet tecellilerini düşünecek olsa, hiç inkâra saplanması mümkün olabilir mi:Mürselât Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mürselât Suresi 19. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...