Müşavir Kimdir? Müşavir Ne Demek?
Müşavir: Fikrine mürâcaat edilen, kendisine danışılan kimse anlamlarına gelmektedir.
MÜŞAVİR KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
Peygamber Efendimiz’i derin bir hüzne gark eden Ebû Tâlib’in vefâtının üzerinden henüz üç gün bile geçmemişti ki, Allâh Rasûlü’nün dert ortağı, büyük desteği, can yoldaşı, Seyyidetü’n-Nisâ, Hatîcetü’l-Kübrâ -radıyallâhu anhâ- vâlidemiz de vefât etti.
Hazret-i Hatîce vâlidemiz, Varlık Nûru -aleyhissalâtü vesselâm- için İslâm dâvâsında sâdık bir müşâvir, dert ortağı, tesellî ve sükûnet kaynağı idi. Onun vefâtı Allâh Rasûlü’ne:
“−Şu ümmet üzerine gelen iki büyük iptilâdan hangisine daha çok üzüleceğimi bilemiyorum.” (Ya’kûbî, II, 35; Taberî, Târih, II, 229) dedirtecek kadar ağır gelmişti.
*****
Peygamber Efendimiz (s.a.v) Hirâ’dan telâş içinde dönüp:
“–Yâ Hatice! Bana kim inanır?” dediği zaman, o mübârek zevce, Varlık Nûru Efendisi’ne:
Ey Allâh’ın elçisi! Sen’i ben kabûl eder, tasdîk eylerim. Bu Allah yoluna önce beni dâvet et!” demiş ve hayatı boyunca Efendimiz’in İslâm dâvâsında sâdık bir müşâviri, dert ortağı, tesellî ve huzur kaynağı olmuştur. Efendimiz r de, engin vefâsı ve yardımları sebebiyle hanımını ömür boyu unutmamıştır.
*****
1911’de İtalyanlar eski bir Osmanlı toprağı olan Trablusgarb’a (Libya’ya) saldırdılar. İttihatçıların hâin Sadrazamı İbrahim Hakkı Paşa burasını âdetâ işgale âmâde bir hâle getirmişti. Oradaki askeri Yemen’e sevketmiş, askerî vâli ve kumandanı da bir bahâneyle İstanbul’a celbetmişti. Halbuki kendisi, Roma büyükelçiliğinden sadrazamlığa intikal etmiş bulunuyordu. İtalyanlar’ın niyetlerini, herkesden iyi bilmesi gerekirdi. Ancak bütün bunlar bir tarafa, Trablusgarb çıkarması hakkındaki İtalyan ültimatomu kendisine ulaştığında dahî Osmanlı ordusunda müşâvir olarak
çalışmakta bulunan İtalyan asıllı Robilan ile “biriç” oynamaktaydı. Arzedilen ültimatomu:
“–Şuraya koyun; oyunum bitsin!..” diyerek saatler sonra açmak gibi bir gaflet ve ihânet göstermişti.