Musibetlerin Verdiği Nasihat

TEFEKKÜR

Musibetlerin verdiği nasihati can kulağıyla dinle.

Hazret-i Mevlânâ, musibetlerin verdiği nasihati can kulağıyla dinlemenin ehemmiyetine dâir şöyle buyurur:

“Rüzgârın Âd Kavmi’ne ne yaptığını duymadın mı? Suyun da Tûfan’da ne yaptığını işitmedin mi?

Kızıldeniz’in Firavun’u nasıl helâk ettiğini; Kârûn’un nasıl yerin dibine geçtiğini!..

Ebâbil kuşlarının fil ordusuna ne yaptığını, ilâhlık iddiâ eden Nemrud’un başını küçücük bir sineğin nasıl yediğini!..

Lût’un ahlâksız kavmi üzerine taşların nasıl yağdığını ve onların nasıl karanlık ve mülevves bir göle gömüldüğünü bilmiyor musun?

Dünyadaki cansız zannedilen varlıkların sanki akıllı insanlar gibi, peygamberlere yardım ettiklerini uzun uzadıya anlatsam, Mesnevî o kadar büyür ve o derece hacim peydâ ederdi ki kırk deve onu taşımaktan âciz kalırdı.

Eğer gözüne, sana cefâ vermek için emir verilse, gözün senden yüz türlü intikam alır. Eğer dişine, seni muzdarip etmesi için emir verilse, sen dişinden ne acı cefâlar çekersin.

Tıp kitabını aç da hastalıklar bahsini oku! Ten askerinin neler yaptığını gör!

Mâdemki her şeyin canının canı Allah’tır; o hâlde canın canına âsî olmaktan kork! O’nun emirlerine itaat et!”

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları