Müslüman Allah’a Nasıl İnanır?
Bir insanın ilk görevi nedir? Müslüman Allah’a nasıl inanır? Müslümanların Allah inancı...
Her insana düşen ilk vazîfe, yaratıcısı olan Allah Teâlâ’yı tanımak, O’na iman ve kulluk etmektir.
BİR İNSANIN İLK GÖREVİ NEDİR?
Akıl sahibi olup da ergenlik çağına gelmiş olan her insana düşen ilk vazîfe, yaratıcısı olan Allah Teâlâ’yı tanımak, O’na iman ve kulluk etmektir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“O, göklerin, yerin ve bu ikisi arasındaki her şeyin Rabbidir. O hâlde sadece O’na kulluk et ve O’na kullukta sabır ve sebât göster. Hiç O’nun adıyla anılan (O’na denk ve benzer) birini biliyor musun?!” (Meryem, 65)
Uzak ve meçhul yerlerde yaşayan ve İslâm’dan haberi olmayan insanlar, namaz, oruç, zekât gibi ibadetler ve diğer şer’î hükümlerle mükellef olmadıkları halde, Allah’a îmân etmekle mükelleftirler. Çünkü Allah Teâlâ’ya îmân, insan fıtratının bir îcâbıdır. Zira her insan, kâinattaki şu muazzam ve mükemmel varlıklara bakarak, onların büyük bir Yaratıcısı olduğuna aklen hükmedebilir. Her akl-ı selîm buna şehadet eder.
MÜSLÜMANLAR ALLAH’A ŞÖYLE İNANIR!
Müslümanların âlimi, câhili, genci, ihtiyarı Allah Teâlâ’ya şöyle inanır:
- Allah Teâlâ vardır;
- Birdir;
- Varlığının evveli ve âhiri yoktur;
- Ne O yaratılmışlardan birisine benzer, ne de yaratılmışlar O’na benzer;
- Varlığı, başka bir varlığa dayanmaz, kendi zâtı ile vardır. Varlığı zâtının iktizâsıdır. Doğmaktan, doğurmaktan, baba veya oğul olmaktan, zaman ve mekânda bulunmaktan münezzeh ve müteâldir.
- Hiç bir vâsıtaya muhtaç olmaksızın her şeyi bilir, her şeyi işitir, her şeyi görür.
- Mutlak hayat sahibidir, mutlak kudret sahibidir, mutlak irade sahibidir. Diler, dilediğini yapar.
- Kelam sıfatı ile de muttasıftır, sese ve harfe muhtaç olmaksızın söyler. Peygamberleri vasıtası ile insanlara kitaplar göndermiştir.
Bu sıfatların zıtları, Allah Teâlâ hakkında düşünülemez.
- Allah Teâlâ, kâinatın şeriksiz ve nazirsiz yaratıcısıdır; yaratan, yaşatan, öldüren, sonra yeniden diriltecek olan, sâlih kulları için nimetler, kötüler için de azap hazırlayan O’dur.
- Biz Cenâb-ı Hakk’ın yarattığı varlıklara bakarak O’nun kudret ve azametini, yüksek sıfatlarını düşünür, zât ve mâhiyetinden bahsetmeyiz.
Allah’a böyle inanan kimse, hiç kimsenin görmediği bir yerde bile olsa ahlaksızlık yapamaz. Çünkü Allah’ın onu gördüğünü, duyduğunu, amellerinin karşılığını iyi veya kötü mutlaka vereceğini bilir ve ona göre hareket eder.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Ebedi Yol Haritası İslam, Erkam Yayınları