Müslüman İçin Fırsat Bu Fırsat!
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor: “Kim Allâh’a ve âhiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin, yahut sussun (sükût etsin). Kim Allâh’a ve âhiret gününe inanıyorsa komşusunun şerefini korusun (komşusuna iyilik etsin). Kim de Allâh’a ve âhiret gününe inanıyorsa misâfirine ikrâm etsin.” (Buhârî, Müslim)
“Sizden biriniz akarını (ev, bostan, bahçe gibi sâbit mülkünü) satmak isterse onu evvelâ, komşusuna arz etsin. (Çünkü ona komşusu ya tâlip olur, yahut iyi bir komşuluk edecek hayırlı bir müşteri bulur.)” (Ebû Yâlâ)
KEFARETİ OLMAYAN BEŞ GÜNAH
“Şu beş günahın keffareti yoktur; yani bunlar keffaretle de ödenmezler:
1- Cenâb-ı Allâh’a eş koşmak.
2- Haksız ve hükümsüz cana kıymak.
3- Mü’mine iftira etmek.
4- Muhârebe günü kaçmak.
5- Bir malı haksız olarak kesecek (ve hakkı iptal ve) hapsedecek yemin (ile and-etmek).” (Ahmed bin Hanbel)
Hadîs-i şerîfin metninde geçen (صٰابِرَةٌ) sabır, lügatte hapsetmek demektir. Yemin ile ilzam ve hükmedilen ve bundan dolayı gerek oluyorsa hapsolunan adamın andına da örfte “yemîn-i sabr” denilir.
HER AMEL VE HAREKETİNDE ALLAH'IN RIZASI
“Yâ Allah! Hakîkî hayat âhiret hayatıdır. Artık sen ensarı da muhacirleri de mağfiret et! Yargıla!” (Buhârî, Müslim)
Enes -radıyallahu anh- rivâyet ediyor:
Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem- Medîne-i Münev-vere’nin müdafaası için hazırlanmakta olan hendeğin yanına doğru çıkmıştı. Gördü ki muhacirlerle ensar sabahın soğuğunda hendeği kazıp duruyorlar. Bu işlerini yapacak köleleri de yok. Onların bu hizmetini ve (buna munzam olan) açlığı görünce bu hadîs-i şerîfi îrad buyurdu. Bunun üzerine ensar ve muhacirler şu recez ile cevap verdiler:
“Biz sağ oldukça (düşmanlara) cihad (etmek, savaşmak) üzere Hazret-i Muhammed -sallallâhu aleyhi ve sellem-’e bey’at ettik, kat’î söz verdik.”
Bu hadîs-i şerîften öğrendiğimize göre müslümanlar, her amel ve hareketinde Allâh’ın rızâsını kazanmaya niyet etmeli ve hareketleri de o niyete uymalıdır.
FIRSAT BİLİNECEK BEŞ ŞEY
“Beş şeyi şu beş şeyden evvel ganîmet (ve fırsat) bil!
1- Ölümden evvel hayatını.
2- Hastalığından evvel sıhhatini.
3- Meşguliyetten evvel boş (ve müsâ-it) vaktini.
4- İhtiyarlıktan evvel gençliğini.
5- Fakirlikten evvel zenginliğini.” (Hâ-kim)
“Kula kıyâmet gününde ilk sorulacak nîmet -suali- kendisine -şöyle- denilmesi olacaktır:
Senin bedenine sıhhat vermedik mi? Seni soğuk sudan içirip kandırmadık mı?” (Tirmizî)
“Kim bir hastayı ziyâret ederse oradan dönünceye kadar cennetin devşirilmiş meyveleri içinde kalmakta devam eder. (Yani cennetin nîmetlerine kavuşanların sevabına nâil olur.)” (Müslim)
“Hastanın yanına girdiğiniz zaman ona ecel hakkında iyice soluk aldırın (yani ferahlık ve ümit verin). Bu gerçek bir şey gidermez -ecelin önüne geçemez amma- o hastanın rûhuna sükûn ve emînlik verir. (Onu ferahlandırır.)” (Tirmizî)
(Ramazanoğlu M. Sâmi, Musâhabe-5, s. 155-160)
Kaynak: Mahmud Sami Ramazanoğlu, Altınoluk Dergisi, 383. Sayı