Müslümanın Esneme Hapşırma Öksürme ve Geğirme Adabı

Hepimiz bir insan olmanın gereği olarak zaman zaman esneriz, öksürürüz, hapşırırız… Ancak, bu hallerimiz hiçbir zaman başkalarını rahatsız ve huzursuz etmemelidir. Peki esnerken, öksürürken, hapşırırken, geğirirken nelere dikkat etmeliyiz?

Hepimiz bir insan olmanın gereği olarak zaman zaman esneriz, öksürürüz, hapşırırız… Ancak, bu hallerimiz hiçbir zaman başkalarını rahatsız ve huzursuz etmemelidir. Bir hayal edin, siz heyecan ve sevinçle bir arkadaşınıza başınızdan geçenleri anlatıyorsunuz o ise esneyip duruyor. Ya da biri geliyor ve yüzünüzün tam ortasına öksürüyor bir de hapşırıyor, ne hissedersiniz? Yahut soğan, sarımsak yemiş olan biri kulağınızın dibinde bir geğiriyor ne düşünürsünüz? Elbette bunlar hiçbir zaman yapmamız gereken çok çirkin davranışlardır, değil mi?

Her işi tertemiz, pırıl pırıl olan bir Müslüman her zaman nazik, ince, kibar ve hoş insandır. Müslüman davranışlarıyla, halleriyle kimseye rahatsızlık vermez, kimseyi iğrendirmez. O çevresine daima hoşluk ve güzellikler sunar.

ESNERKEN VE ÖKSÜRÜRKEN NELERE DİKKAT EDERİZ?

  • Esnemek uyuşukluk, dalgınlık, gaflet gibi hallerden kaynaklığından, esnememiz geldiğinde mümkünse kendimizi tutmaya ve bu hali gidermeye çalışırız.
  • Esnemek zorunda kaldığımızda ağzımızı elimizle kapatır ve esneme süresini kısaltmaya çalışırız.
  • Esneme sırasında açılan ağzımızdan ses çıkmamasına özen gösteririz.
  • Öksürük çoğu zaman solunum yolları hastalıklarından kaynaklandığından öksürme sırasında içerideki mikro organizmalar ve ağızdaki bakteriler dışarıya fırlar. Bunu engellemek için ağzımızı bir mendille, mendil yoksa elimizle kapatırız.
  • Öksürme sırasında yine tükürük fırlamaması ve çok gürültü çıkmaması için ağzımızı kapatırız.
  • Öksürürken hafifçe solumuza ve aşağı döneriz. Bu sırada eğer konuşma veya dinleme halindeysek muhatabımıza “affedersiniz” diyerek özür arz ederiz.

AKSIRIRKEN (HAPŞIRIRKEN) VE GEĞİRİRKEN DİKKAT EDECEKLERİMİZ?

  • Hapşırmak içimizden gelen havayı basınçlı bir şekilde dışarı atmak şeklinde ferahlamak, vücut için bir zindelik ve sağlık olduğundan her defasında “Elhamdülillah”, “Allah’ım sana hamdolsun” deriz.
  • Hapşıran kişiyi görüp işittiğimizde ona “Yerhamükallah” “Allah sana merhamet etsin” der.
  • Hapşırdıktan sonra “Elhamdülillah” dediğimizde de bir kardeşimiz bize “Yerhamükallah” ile cevap verdiğinde ona “Yehdîna ve yehdîkümullah” “Allah bizlere ve sizlere doğruyu göstersin” diye karşılık veririz.
  • Efendimizin bu sözleri yerine geçecek başka sözler söylense de en güzel sözler O’nun öğrettikleridir.
  • Geldiğinde çoğu zaman engel olamadığımız geğirmenin, çok yeme, hızlı yeme, gazlı içecekler içme ve gaz soğan, sarımsak gaz yapan yiyecekleri yeme gibi sebepleri vardır. Bunlara karşı tedbir alırız.
  • Yemekte lokmalarımızı iyice çiğneyerek, yavaşça yutarız ki midemize hava girerek olmadık zamanlarda geğirmeye sebep olmasın.
  • Aşırı, yani tıka basa yemekten kaçınırız.
  • Soğan, sarımsak gibi hem gaz yapıp geğirmeye sebep olan hem de etrafa nahoş kokusu yayılan yiyecekleri bir meclise veya mescide gideceğimiz zamanlarda yemeyiz.
  • Eğer tutmamıza rağmen geğirmek zorunda kalıyorsak bunu sessizce ve ağzımızı kapatarak yaparız.
  • Mümkünse geğirme işini kimsenin bulunmadığı bir ortama giderek yaparız.
  • Sevgili peygamberimizin “Müslüman elinden ve dilinden hiç kimsenin zarar görmediği insandır.” sözünü hiç aklımızdan çıkarmayız ve kimseyi iğrendirecek, huzursuz edecek davranış ve hallere girmeyiz.

ÜÇE KADAR

Allah Rasûlü (s.a.)’in sahabelerine sohbet ediyordu. Bu sırada içlerinden biri sessizce aksırınca Efendimiz ‘yerhamükellah’ dedi. Bir müddet sonra diğer bir sahabi de hapşırdı. Ancak Allah Rasûlü o kişiye bir şey söylemedi.

Efendimizin, kendisine ‘yerhamü-kellâh’ demediği kişi biraz alınarak:

– Ey Allah’ın Rasûlü! Falân kişi aksırmıştı, ona ‘yerhamükellâh’ dediniz. Ben de aksırdım ama benim için böyle dua etmediniz, deyince Efendimiz:

– O kişi hapşırdığında ‘elhamdülillâh’ dedi, sen ise bunu söylemedin.” dedi. (Buhârî, Edeb, 127)

Ardından buyurdu ki:

Sizden biriniz aksırdığı zaman, ‘elhamdülillah’ (Allah’ım sana şükürler (hamd) olsun) desin. Kardeşi veya arkadaşı da ona, ‘yerhamükellah’ (Allâh sana merhamet etsin!) diye karşılık versin. Aksıran ise, ‘yehdîkümullahu ve yuslihu bâleküm’ (Allâh sizi doğru yolda kılsın ve hâlinizi ıslah etsin) desin!” (Buhârî, Edeb, 126) devamla,

Şâyet o, üçten fazla hapşırmışsa, kardeşine üç kez ‘yerhamukellâh’ demen yeterli. Zira o artık o nezle olmuş demektir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 92)

Kaynak: Faruk KANGER Lokman HELVACI, ADABI MUAŞERET

İslam ve İhsan

MÜSLÜMANIN YEME - İÇME ADABI NASIL OLMALIDIR?

Müslümanın Yeme - İçme Adabı Nasıl Olmalıdır?

HAPŞIRINCA NE DEMELİ?

Hapşırınca Ne Demeli?

HAPŞIRINCA NEDEN “ELHAMDÜLİLLAH” DERİZ?

Hapşırınca Neden “Elhamdülillah” Deriz?

HAPŞIRMAK / AKSIRMAK İLE İLGİLİ HADİSLER

Hapşırmak / Aksırmak ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.