Müslümanın İş Ahlakı
Dinimizin emri olan çalışmanın, çalışıp geçimi idame ettirmenin kırmızı çizgileri nelerdir? Nelere dikkat etmeliyiz? Müslümanın iş ahlakı nasıl olmalıdır?
Çalışmak dinimizin emridir. Bir müslüman geçimini sağlamak ve kimseye muhtaç olmadan yaşamak için çalışmak zorundadır. İnsanların çalıştığı iş kolları, kazanç yolları çeşitlidir. Çalışıp kazanmada dikkat edeceğimiz husus: Kazancımızı helâl yollardan sağlamak ve rızkımıza haram karıştırmamaktır.
Peygamber Efendimiz;
“İnsanın, malını nereden kazanıp nereye harcadığından kıyamet günü sorguya çekileceğini”[1] bildirmiş, kazancına haram karıştıranlar hakkında şu uyarıda bulunmuştur:
“Bir müslümanı aldatan, yahut zarar veren veya hile yapan bizden değildir.”[2]
Çalışıp kazanırken doğru hareket edenler için de şu müjdeyi vermiştir:
“Ticarette doğruluktan ayrılmayan kıyamet gününde Peygamberlerle beraber olacaktır.”[3] Doğruluk, müslümanlıkta çok önemli bir ahlâk kuralıdır. Müslümana yakışan, iş hayatında doğruluktan ayrılmamak, insanları aldatmaktan, karaborsacılıktan, kaçakçılığın her çeşidinden sakınmak, helâl ve temiz yollardan kazanmaktır.
Bir üreticinin görevi iyi ve hilesiz mal üretmektir. İşçi ve memurun görevi, kendilerine verilen işleri eksiksiz olarak yapmaktır. Çalışan bir insan “beni kimse görmüyor” diye görevini aksatırsa, doğruluktan ayrılmış ve haksız kazanç elde etmiş olur ki, bu davranış dinimizde kesinlikle yasaktır. Başkasının hakkını çalmak, görevini kötüye kullanmaktır. Böyle hareket edenler; emeklerin boşa gitmesine sebep olur. Bundan hem ülke zarar görür, hem de insanların birbirine güveni kalmaz. Temiz kalpli, iyi ahlâklı bir müslüman bu gibi davranışlardan uzaktır.
İyi ahlâk sahibi insan, işini doğru yapar, kimseyi aldatmaz, hile ve dolandırıcılık yapmaz. Üzerine aldığı görevi hakkıyle yapar, hem kendisine hem de çevresine yararlı olur.
[1] Et-Terğib ve’t-Terhib, c. 1., s. 125
[2] 250 Hadis, s. 159
[3] 250 Hadis, s. 62