Müslümanlar, Neden Rumların İranlılara Galip Gelmelerini İstiyorlardı?
İslam’ın ilk dönemlerinde Müslümanlar, neden Rumların İranlılara karşı galip gelmelerini istiyorlardı?
Müşrikler; İranlıların, Rumları mağlup etmelerini isterlerdi. Çünkü kendileri de onlar gibi puta tapan kimselerdi. Müslümanlar ise kitap ehli olduklarından Rumların İranlılara galip gelmelerini istemekte idiler. Müşrikler, Rumların mağlup olduğunu Ebûbekir’e söylediler. Ebûbekir (r.a) de bunu Resûlullah (s.a.v) Efendimiz’e söyledi. Resûl-i Ekrem Efendimiz (s.a.v):
“–Dikkat edin, Rumlar muhakkak galip gelecekler!” buyurdular.
Ebûbekir (r.a) bunu müşriklere söyledi. Bunun üzerine onlar da:
“–Seninle bizim aramızda bir müddet tayin et, şayet biz bahsi kazanırsak şu ve şu kadar deve bizim olacak, eğer siz kazanırsanız şu ve şu kadar deve sizin olacak!” dediler.
Hz. Ebûbekir (r.a) beş senelik bir müddet tayin etti. Fakat Rumlar bu zaman zarfında galip gelemediler. Hz. Ebûbekir (r.a) bu durumu Nebiyy-i Ekrem (s.a.v) Efendimiz’e bahsetti. Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz de:
“–Bu zamanı on seneye kadar uzatsaydın!” buyurdular.
Zirâ âyette geçen “Bid’” kelimesi, on’dan aşağı sayıları ifade eder.
Bundan sonra Rumlar galip geldiler. İşte Allah Teâlâ’nın şu sözlerinde bahsedilen hâdise budur:
“Elif. Lâm. Mîm. Rumlar, (Arapların bulunduğu bölgeye) en yakın bir yerde mağlûbiyete uğradılar. Hâlbuki onlar, bu mağlûbiyetten sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Eninde sonunda emir Allah’ındır. O gün mü’minler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir. Allah dilediğine yardım eder.” (er-Rûm, 1-4)
Râvî Süfyân Sevrî (r.a) şöyle der:
“İşittiğime göre Rumlar, Bedir günü İranlılara galip gelmişler.” (Tirmizî, Tefsîr, 30/3193, 3194; Ahmed, I, 276; Kurtubî, XIV, 3)
Bu hâdise, bahse girmenin haram kılınmasından evvel idi. Cenâb-ı Hakk’ın verdiği haber doğru çıkınca pek çok kişi Müslüman oldu. (Tirmizî, Tefsîr, 30/ 3194)
Kur’ân-ı Kerîm’in verdiği bu haber, mü’minlerin, beldelerinin haricindeki siyâsî gelişmeleri izlemelerinin ne kadar ehemmiyetli olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda Allah’a îmân eden kimselerin, puta tapanlara ve ateistlere karşı aynı yerde durduklarına da bir işaret vardır.
Bu sıcak mücâdele ortamı gösteriyor ki müşriklerin sert tavırları giderek artmış ve Müslümanlar Mekke’de yaşayamaz hâle gelmişler, bunun neticesinde de hicret gündeme gelmiştir.
Kaynak: Dr. Murat Kaya, Siyer-i Nebi.