Müslümanları Bekleyen Tehlikeler
Parada, kazanılma keyfiyetine göre değişen bir çekim kânunu cârîdir. Para, yılan gibidir; geldiği delikten gider. Helâl kazanç, hayır ve fazîletlere vesîle olurken, haram kazanç da şer yollarda eriyip gider. Bu itibarla bir malın helâlliği, sarf edildiği yere bakılarak da görülebilir.
İnsanın mâneviyatı en çok iki şeyin tesiri altındadır:
- Gıdâsının helâl, şüpheli veya haram oluşu.
- Beraberinde bulunduğu kimselerin şahsiyet ve karakteri.
İhlâs; kullukta samimiyet ve niyet temizliğidir. Takvâ ile ihlâs, birbirinden ayrılmayan kulluk sırlarıdır ki, âdeta aynı mânânın farklı şekillerde ifâdesi gibidir. Kulun Rabbi ile kalpte buluşması; yani merhamet, şefkat, affedicilik, hilim gibi cemâlî sıfatların kalpte tecellî etmesidir. Mü’minin her hâlinde, her davranışında, hattâ her nefesinde Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını aramasıdır.
İhlâstan mahrum olan kalpler, nefsânî menfaatlere râm olmaya başlar. Bu râm oluşun nihâî noktası ise, kalben bile olsa, Allah’tan gayrısına kul olma hamâkatidir. Nitekim âyet-i kerîmede:
“Hevâ (ve heveslerini) kendisine ilâh edinen kimseyi gördün mü? (Rasûlüm!) ona Sen mi vekil olacaksın?” (el-Furkân, 43) buyrulmaktadır.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Hak Dostlarının Örnek Ahlâkından, Erkam Yayınları