Müslümanların Onarım Mevsimi

Altınoluk Dergisi, bu ay [Haziran 2015] 352. sayısında "Ramazan bize ne vermeli?" sorusunun cevabının peşine düşerek, Ramazan iklimini soluklayacak bir sayıyla okuyucularıyla buluşuyor.

Receb’in, Şaban’ın bereketleriyle yüklendik, artık Ramazan’ın kapısını çalıyoruz. Rabbimizin bu ayın rahmet ikliminden doya doya istifade edebilmemize imkân lutfetmesini niyaz ediyoruz.

Altınoluk bu seneki Ramazan’a Bize ne vermeli? sorusu ile giriyor.

altinoluk_352İş bir yerde alabilme işi. Talep işi. Vüs’at ve istiab işi. Yüreklerin açılması işi. Ramazan’ı beklemekle ilgili bir iş. Gelsin ve onun ikliminde yüreklerimizi onaralım işi. İçimizdeki dışımızdaki yaraların farkında olma işi. Yaralarını gör ve sar demek istiyor Altınoluk bir anlamda.

Tevbe edelim, diyor. Tevbe-i nasuha yönelelim, diyor. Kalbimizi avucumuza alalım ve bakalım, orası, Rahman’ın nazarına muhatab olacak berraklıkta mı?

Sonra bir kalb  işçiliğine başlayalım. Kalbi selim yolculuğuna çıkışın başlangıcı olsun Ramazan.  Bir onarım mevsimi olsun Ramazan.

İnsanın maddi – manevi varlığında oluşmuş tüm yara – berenin kulluk şuurunda tedavi süreci... Sahur, seher,  imsak, oruç, namaz, Kur’an... İnfak. Bayram... Tepeden tırnağa İslam günleri olsun günlerimiz.

“Ramazan’ı büyüt büyüt, günleri, ayları, yılları, asırları kuşatsın, bütün zamanlar İslâm zamanı olsun...

Oruç içimizde büyüsün büyüsün, namaz yüreklerimizi sarsın sarsın, zekat mallarımızı arındırsın arındırsın... cennetlik insanlar olalım, cennetlik toplumlar olalım.

İbadetlerimiz. Namazlarımız. Oruçlarımız. Haclarımız. Zekatlarımız.

Bunların her birinde biz, Rabbimizin huzurunda yaşadığımız bilincini kuşanmalıyız. Her bir ibadetten, hayatın bütününe diri bir kulluk şuuru taşımalıyız. Bedenimize bakarken, malımıza mülkümüze bakarken, zamanımıza bakarken her birinde Halik-ı zülcelalin sonsuz lütuflarını hatırlamalı ve geçen sayılarımızda Altınoluk’un kapağına yansıttığımız gibi “İnnâ lillah – Biz Allah’a aitiz” akdini, ahdini yenilemeliyiz.

Ramazanımızın mübarek olmasını, orucun bedenlerimize ve ruhumuza sıhhat getirmesini niyaz ediyoruz. İdrak edeceğimiz Berat Kandilinin, bundan önceki hayatımızın muhasebesini yapmaya, bundan sonrası için temiz hayat yaşamaya vesile olmasını diliyoruz.

Bu sayıyla birlikte küçük bir fiyat ayarlaması yapan Altınoluk, önümüzdeki aydan itibaren yeni bir abone kampanyası başlıyor. Çok güzel bir kitap hazırladık. Pek muhterem Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir hocamızın kaleminden. İçe içe, duya duya okuyacaksınız.

ALTINOLUK’TA NELER VAR?

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi “Gönül Bahçesinden Hak Dostlarından Hikmetler” üst başlığında “Bâyezîd-i Bistâmî (rahmetullahi aleyh) -5″ Hazretleri’ni anlatıyor.

Dr. Adem Ergül, Ramazan-ı Şerif Deryasında Kabını Büyük Tut!,

Ahmet Taşgetiren, Ramazan Bize Ne Vermeli,

Prof. Dr. Süleyman Derin, Oruçtan Çalma,

Doç. Dr. Kerim Buladı, Ramazan Ayında Akraba ve Komşularla İletişim,

Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu, Umrede Hilton'da Kalmıştım,

Prof. Dr. İrfan Gündüz, Kişisel Gelişim ya da Me'nevi Tekamül,

Beytullah Demircioğlu, Mazlumların Ahı Yerde Kalmaz,

Mehmet Dinç, İftarın İki Yüzü,

Nureddin Yıldız, Sabır Mekânları,

Yrd. Doç. Dr. Mustafa Karabacak, Orta Ümmet: Muhammed (s.a.v.) Ümmeti,

Ali Orhan Pehlivan, Hidayete Vesile Ol Bir Müslüman da Sen Yetiştir,

Ayşe Ayten Gürsoy, Bakışın Tefekkkür Olsun.

Ayrıntılı Bilgi: www.altinoluk.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.