Mutaffifin Suresi 16. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Mutaffifin Suresi 16. ayeti ne anlatıyor? Mutaffifin Suresi 16. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Mutaffifin Suresi 16. Ayetinin Arapçası:
ثُمَّ اِنَّهُمْ لَصَالُوا الْجَح۪يمِۜ
Mutaffifin Suresi 16. Ayetinin Meali (Anlamı):
Sonra onlar, kesinlikle o kızgın alevli cehenneme gireceklerdir.
Mutaffifin Suresi 16. Ayetinin Tefsiri:
Bu
bedbahtların işledikleri günahlar, kalpleri üzerine pas tutup, gönül gözlerini
kör ederek basîretlerini kapadığı için onlar, âhirette Rablerinden
perdeleneceklerdir. Dolayısıyla Allah’ı göremeyeceklerdir. “Yüzler var, o
gün mutluluktan ışıl ışıl parlayacak. Sonsuz bir huzur ve saadet içinde
Rablerinin cemâline bakacak” (Kıyâmet 75/22-23) âyetlerinin haber verdiği
üzere, gönül gözü açık olan mü’minler sevinçli sevinçli Rablerine bakıp, bunun
nihâyetsiz hazzını yudumlarken, suçlular O’na bakmaktan, O’nu görmekten mahrum
olacaklardır. Çünkü onlar da ne Rabbi görecek bir göz vardır, ne de böyle bir
ulvî makama sahiptirler. Zira kalpleri kör olduğu gibi, kendileri de aşağıların
aşağısında bulunan alevli ateşe, cehenneme gireceklerdir. Azap, pişmanlık ve
hasretlerini artırmak üzere de kendilerine: “İşte dünyada yalanlayıp
durduğunuz; “efsânedir, uydurmadır” dediğiniz azap budur! Şimdi
yalanladığınızın ne olduğunu görün ve cezanızı çekin” denilecektir.
Aralarında mukayese yapıp gerçeği daha kolay
anlamaya yardımcı olması bakımından, kötülerden sonra söz hemen iyilere intikal
ettirilmektedir:
Mutaffifin Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Mutaffifin Suresi 16. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...