Muvaffakiyet Ne Demek?

Muvaffakiyet: Muvaffak olma, başarma, başarı, galibiyet anlamlarına gelmektedir.

MUVAFFAKiYET KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Her şey, ancak ve ancak Allâh’ın dilemesiyle olur. Bunun içindir ki; “Tevfîk, Allahʼtandır.” denilmiştir. Yani bütün muvaffakıyetleri bahşeden; Allah Teâlâʼdır.

*****

Fransız tarihçi ve mütefekkir Lamartin, Rasûlullah ’in dâvâsındaki muvaffakıyetinden hareketle, O’nun ne muazzam bir
dehâya sahip olduğunu şöyle ifâde etmektedir:

“Şâyet gâyenin büyüklüğü, vasıtaların küçüklüğü ve neticenin azameti, insan dehâsının üç ölçüsü ise; modern tarihin en büyük
şahsiyetlerini Hazret-i Muhammed’le kıyaslamaya kim cesaret edebilir?

*****

Yakın dönem tarihine baktığımızda da, takrîben yirmi milyon insanın kellesi üzerine kurulmuş bir beşerî sistem olan komünizm,
vahşî bir aklî yapının yansıması değil midir?Hak ve hakîkat nazarıyla değerlendirildiğinde, bunlar, en hunhar sırtlanları bile ürkütecek bir vahşet tablosu ortaya çıkarmıyor mu?

Onlar, insanlığın yüz karası olan bütün bu vahşetleri, kendi akıllarınca büyük muvaffakıyetler olarak görseler de, netice itibariyle tarih bunları, dünyevî ihtirasların sebep olduğu dehşetli zulümler olarak kaydetmiş bulunuyor.

*****

Senin böyle bir muvaffakıyet için güçlü bir panzehire ihtiyacın var. Yâni gömlek değiştirir gibi bir hüviyet değiştirebilmek için; îmanlı, ahlâklı ve seni iyi duygu ve düşüncelerle techîz edecek, irâdeni müsbet bir sûrette yönlendirebilecek, merhamet ve şefkat dolu bir telkin muhitine sığınmalısın.

*****

Hizmet ehlinin azığı sabır, dayanağı Mevlâ olmalıdır. Hizmette muvaffakıyetin en esaslı anahtarı, sabır ve sebattır.

*****

Hizmet ehlinin en çok dikkat edeceği husus, muvaffakıyeti kendinden değil, Rabbinden bilmesidir. Zira “benlik” ve “iddiâ”, hizmet
yolunun kanseridir. Bu hastalığın tedâvisi son derece zordur.

*****

Hizmette muvaffakıyetin en esaslı anahtarı sabır ve sebattır.

*****

Hizmet ehlinin en çok dikkat edeceği husus, muvaffakıyeti kendinden değil, Rabbinden bilmektir.

*****

Yaptığımız hizmetlerde işin içine nefsimizi karıştırmaz da sırf Allâh’ın rızâsını gözetirsek, o zaman Cenâb-ı Hakk’ın lûtfu tecellî eder ve gerçek muvaffakıyet hâsıl olur.

İslam ve İhsan

MUVAFFAK NE DEMEK?

Muvaffak Ne Demek?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.