Muz Kabuğunun 12 Faydası

Ekseriyetle muzu yedikten sonra kabuğunu çöpe atarız. Peki çöpe atılan muz kabuğunun da en az muz kadar faydaları var desek... İşte muz kabuğunun 12 faydası

1. Dişlerinizi beyazlatın.

Muz kabuğu dişlerinizi en az pahalı ticari ürünler kadar beyazlatabilir. İyice olgunlaşmış bir muzu aşağıdan yukarıya doğru soyun. Kabuğun etli tarafı ile dişlerinizi iyice ovun. Dişlerinizin tamamen muz ile kaplandığına emin olun. Ağzınız açık duracak şekilde 10 dakika kadar bekleyin. Sonrasında kuru bir diş fırçası ile dişlerinizi 2-3 dakika kadar fırçalayın ve durulayın. Bu işlemi en az 14 gün boyunca her gün tekrarlayın. Farkı göreceksiniz.

2. Ayakkabılarınızı parlatın.

Muz potasyum ile doludur – ayakkabı cilaları da öyle. Potasyum deriyi besler; dolayısıyla muz ayakkabılarınız için harika bir bakım aracıdır. Muz kabuğunun etli tarafı ile ayakkabılarınızı güzelce ovun. İnce, yapışkan bir tabaka ile kaplanan ayakkabılarınızı birkaç dakika bu şekilde bekletin. Sonrasında yumuşak bir kumaş parçası kullanarak dairesel hareketlerle ayakkabılarınızı temizleyin.

3. Aknelerden kurtulun.

Cildinizi her akşam muz kabuğu ile ovmak ve sabaha kadar bekletmek, akne işaretlerini azaltacaktır. Yatmadan bir saat kadar önce cildinizi olgun bir muzun kabuğu ile iyice ovun. Bu işleme 5-10 dakika kadar devam ettiğinize emin olun. Yatana kadar bu şekilde bekleyin. Yüzünüzü su ile durulayın ve aknelerinizden kurtulana dek bu yöntemi uygulayın.

4. Kırışıklıkları önleyin, baş ağrılarınızdan kurtulun.

Akneler için önerilen tekniği kullanarak göz çevresi, dudakların üzeri ve ense bölgesi gibi kırışıklıklara yatkın bölgelere masaj yaparak muz kabuğunun sıkılaştırıcı etkisinden faydalananın. Baş ağrılarınız için ise başınızın üzerine koyduğunuz muz kabuğu ile bir süre uzanın.

5. Siğillerinizi tedavi edin.

Olgun bir muzun kabuğunu kullanarak siğili dairesel hareketlerle güzelce ovun. Küçük bir parça muz kabuğunu siğilin üzerine bantlayın ve geceyi bu şekilde geçirin. Sabah muz kabuğunu çıkarın ve siğilli bölgeyi güzelce durulayın. Bu işleme siğil yok olana dek günlük olarak devam edin.

6. Yanık acılarınızı dindirin, kaşıntılarınızdan kurtulun.

Yanık bölgeyi soğuk su ile iyice yıkadıktan sonra muz kabuğunun etli tarafını kullanarak yanığı sakinleştirin ve tedavi edin. Sivrisinek ve karınca ısırıkları için de kaşınan bölgeyi muz kabuğu ile ovmak harika bir çözümdür.

7. Hemoroidinizi iyileştirin.

Olgun bir muzun kabuğunu soyun. Kabuğu aşağıdan yukarıya doğru soyun ki kabuk üzerinde yapışkan, etli kısımdan mümkün olduğunca kalsın. Kabuğun iç tarafından etli kısmı sıyırın ve ezin. Vazelinle karıştırarak sorunlu bölgeye birkaç gün boyunca uygulayın.

8. Gümüşlerinizi parlatın.

Etli bir muzun kabuğunu kullanarak dairesel hareketlerle gümüşlerinizi nazikçe ovun. Çatlaklara özellikle dikkat edin. Birkaç dakika bekleyin ve kuru bir kumaş parçası ile gümüşleri temizleyin.

9. Muz kabuğundan kek yapın.

Muz kabuklarınızı kek tariflerinde kullanabilmek için birkaç gün boyunca suda bekleterek iyice yumuşamalarını sağlamanız gerekiyor. Kabukları yumuşattıktan sonra blenderdan geçirerek tüm kek tariflerinizde kullanabilirsiniz.

10. Eşyalarınızı temizlemek için kullanın.

Muz kabuğu ile ahşap mobilyalarınızı parlatabilir, deri koltuklarınızı temizleyebilir ve mürekkep lekelerini ahşap ve boyalı yüzeylerden çıkarabilirsiniz.

11. Çocuğunuza not bırakın.

Muz kabuğunun üzerine kürdan ya da iğne yardımı ile yazılar yazarak çocuğunuz beslenme çantasına not bırakabilirsiniz. Bunu yapabilmek için yeşil olmayan, olgun muzları seçmeniz gerekiyor.

12. Bahçe bakımı yapın.

Muz kabuklarını toprağın 10 cm. altına gömerek doğal bir toprak zenginleştirici elde edebilir, bitkilerinizin yapraklarını parlatarak bahçenize bakım yapabilirsiniz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.