Nafile Namaz ile İlgili Hadisler

HADİSLER

Nafile namaz ile ilgili hadisi şerifler...

  • Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“(Kıyamet günü) kulun ilk hesaba çekileceği şey namazıdır. Eğer bunu tam olarak yapmışsa (ne âlâ!) Ama (farz namazları tamam) değilse Yüce Allah, ‘Kulumun nafilelerine bakın.’ buyurur. Eğer nafile namazı bulunursa, ‘Onunla farzları tamamlayın.’ buyurur.” (Nesâî, Salât, 9)

  • Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Allah şöyle buyurdu: ‘Kim benim bir velî kuluma (dostuma) düşmanlık ederse, ben de ona harp ilân ederim. Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım...’” (Buhârî, Rikâk, 38)

  • Abdullah b. Şakîk anlatıyor: “Hz. Âişe’ye, Resûlullah’ın (s.a.v.) nafile namazlarını sordum. Şöyle dedi:

‘Resûlullah benim evimde öğleden evvel dört rekât (nafile namaz) kılar, sonra (mescide) çıkarak insanlara namaz kıldırır, ardından gelir ve iki rekât (nafile daha) kılardı. Cemaate akşam namazını kıldırır, sonra (benim evime) gelir, iki rekât nafile kılardı. Cemaate yatsıyı kıldırır ve yine benim evime gelir, iki rekât (nafile) kılardı. Geceleyin vitirle beraber olmak üzere dokuz rekât namaz kılardı...’” (Müslim, Müsâfirîn, 105; Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 1)

  • Ebû Saîd ve Ebû Hüreyre’den nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Bir kimse geceleyin hanımını uyandırır da ikisi de namaz kılarsa veya birlikte iki rekât namaz kılarlarsa zâkirîn ve zâkirâtın (Allah’ı çokça anan erkekler ve hanımların) arasına yazılırlar.” (Ebû Dâvûd, Tatavvu’, 18)

  • Ebû Seleme b. Abdurrahman, Hz. Âişe’ye (r.a.), “Resûlullah’ın (s.a.v.) Ramazan’da kıldığı namazlar nasıldı?” diye sordu. O da şöyle cevap verdi:

“Resûlullah Ramazan’da da Ramazan dışındaki gecelerde de on bir rekâttan fazla namaz kılmazdı. Önce dört rekât kılardı ki o rekâtların güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra dört rekât daha kılardı. Bunların da güzelliğini ve uzunluğunu sorma! Sonra da üç rekât (vitir namazı) kılardı...” (Buhârî, Salâtü’t-terâvîh, 1; Müslim, Müsâfirîn, 125)