Nahl Suresi 57. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nahl Suresi 57. ayeti ne anlatıyor? Nahl Suresi 57. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nahl Suresi 57. Ayetinin Arapçası:
وَيَجْعَلُونَ لِلّٰهِ الْبَنَاتِ سُبْحَانَهُۙ وَلَهُمْ مَا يَشْتَهُونَ
Nahl Suresi 57. Ayetinin Meali (Anlamı):
Bir de onlar kızları Allah’a yakıştırıyorlar; hâşâ Allah böyle şeylerden ve tüm noksanlıklardan yücedir; çok sevdikleri erkek çocukları ise kendilerine malediyorlar.
Nahl Suresi 57. Ayetinin Tefsiri:
Bir
kısım Arap kabileleri meleklerin Allah’ın kızları olduğunu söylerdi. Kur’ân-ı
Kerîm, zaman zaman onların bu yanlış düşüncelerine temas eder ve böyle bir
şeyin asla mümkün olamayacağını, Allah Teâlâ’nın bu tür noksanlıklardan sonsuz
derecede temiz ve yüce olduğunu beyân eder. (bk. Saffât 37/149-153; Zuhruf
43/19)
Diğer
taraftan cahiliye Arapları kız çocukla erkek çocuk arasında ayırıp yaparlardı.
Erkek çocukları beğenip onları kendi öz evlatları sayarlarken, kız
çocuklarından hoşlanmaz, onları kötü görür ve başlarından atarcasına onları
Allah’a nispet ederlerdi. Erkek çocukları olduğu zaman sevinir, göğüslerini
gere gere dolaşır; kız çocukları doğduğu zaman ise nereye kaçıp
gizleneceklerini bilemez, üzülür, öfkelenir, yüzleri simsiyah kesilir ve ne
yapacaklarını şaşırırlardı. Böyle alçaltıcı bir duruma katlanmakla, o kız
çocuğunu toprağa gömmek arasında kararsız kalır, bocalayıp dururlardı. (bk.
İsrâ 17/31; Tekvîr 81/8-9)
Onların
kız çocuğu istememelerinin iki mühim sebebi vardı:
›
Maişet darlığı, geçim sıkıntısı,
›
Namus meselesi. Çünkü Araplar arasında ardı arkası kesilmeyen
savaşlar olur, savaşlarda kadınlar kızlar esir alınır, cariye olarak alınıp
satılırlardı. Bu durum, namusuna çok düşkün olan bir Arap için son derece onur
kırıcıydı.
İslâm,
bu cahiliye âdetini kaldırıp erkekle kız çocuğu eşit seviyede tutmuş, hatta kız
çocuklarının yetiştirilmesine ayrı bir önem vermiştir. Hz. Aişe şöyle
anlatıyor:
“Beraberinde
iki kız çocuğu bulunan bir kadın yanıma geldi. Benden bir şeyler istedi.
Yanımda bir tek hurmadan başka bir şey yoktu. Ona bu hurmayı verdim. O kadın da
hurmayı alarak iki kız çocuğu arasında paylaştırdı, kendisi de ondan hiçbir şey
yemedi. Sonra kızları ile birlikte çıkıp gitti. Resûl-i Ekrem (s.a.s.) yanıma
girince ona kadının durumunu anlattım. Efendimiz şöyle buyurdu: «Her kim bir
ve daha fazla kız çocuğuyla imtihan olunur da onlara iyilikte bulunursa o kız
çocukları onun için cehennem ateşine karşı bir perde teşkil eder.»”
(Buhârî, Edeb 18; Müslim, Birr 147)
Hadis-i
şerifte kız çocuklarının bir imtihan vesilesi olduğuna işaret edilmekte;
onlara karşı sabırla hareket edip iyilikte bulunmanın ve güzel davranmanın,
ateşten koruyucu bir kalkan olduğu haber verilmektedir.
Resûlullah
(s.a.s.): “Her kim büluğ çağına erişinceye kadar iki kız çocuğuna bakacak
olursa kıyamet gününde benimle şu halde olur” buyurarak parmaklarını birbirine
bitiştirmiştir. (Müslim, Birr 148)
İşte
İslâm, bunun gibi olumlu ve yapıcı telkinlerle kız çocuklarıyla ilgili cahiliye
toplumunda oluşan yanlış düşünce ve adetleri ortadan kaldırmaya çalışmıştır.
Ama yine de bâtıl inançlarında inatla devam edenler vardır. Asıl sebep âhirete
imanın olmayışıdır:
Nahl Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nahl Suresi 57. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...