Nahl Suresi 9. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nahl Suresi 9. ayeti ne anlatıyor? Nahl Suresi 9. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nahl Suresi 9. Ayetinin Arapçası:
وَعَلَى اللّٰهِ قَصْدُ السَّب۪يلِ وَمِنْهَا جَٓائِرٌۜ وَلَوْ شَٓاءَ لَهَدٰيكُمْ اَجْمَع۪ينَ۟
Nahl Suresi 9. Ayetinin Meali (Anlamı):
Yolun doğrusunu göstermek Allah’a aittir. O yollardan eğri olanlar da vardır. Eğer Allah dileseydi, sizi hep birlikte doğru yola erdirirdi.
Nahl Suresi 9. Ayetinin Tefsiri:
Cenâb-ı
Hak at, katır ve eşeği de hem binit, hem de dünya hayatımızın bir zîneti, bir
süsü olarak kullanmamız için yaratmıştır. Daha nice binit ve süs vasıtaları da
var edecektir. Çünkü âyetteki يَخْلُقُ
(yahluku) fiili geniş ve gelecek zaman ifade eden bir sîga olması hasebiyle
“yaratır, yaratacaktır” mânasına gelir. Allah’ın devamlı yaratmasından bahseden
bu ifade, tabii nakil vasıtalarının, yani bu maksat için insan tarafından
evcilleştirilen hayvanların bahsinden hemen sonra geldiği için, belli ki, aynı
kategoriden ama henüz bilinmeyen başka şeylere: yani, insan zekasına
kazandırdığı icat yeteneği yoluyla Allah’ın yaratmakta devam edeceği yeni yeni
ulaşım vasıtalarına işaret etmektedir. Medeniyet tarihinin birbirini izleyen
her safhası, ulaşım vasıtaları alanında önceden hayal bile edilemeyen yeni yeni
buluşlar göz önüne koyduğuna göre “bilmediğiniz daha neler yaratacaktır”
yolundaki Kur’ânî ifade insanlık tarihinin ‘geçmiş-şimdi-gelecek’ her dönemi
için geçerlidir. Biz bugün öncekilerin görmediği, bilemeyeceği otomobiller,
trenler, gemiler, uçaklar gibi türlü binitler gördük. Kim bilir, bundan böyle
de Allah Teâlâ bizim bilemediğimiz ve bilemeyeceğimiz daha neler yaratmış ve
yaratacaktır.
Şüphe
yok ki bütün bu binitlerden istifade etmek için, bunların yürüyebileceği yollar
lazımdır. İnsana bunları icat edip yapma istidadını da Allah vermektedir. O
bize hem dünyada yürüyecek maddi yollarımızı göstermekte, hem de cennet ve
cemâline varan manevî yolları göstermektedir. Bu nimeti de peygamberleri
vasıtasıyla kullarına ikram etmektedir. Fakat bütün yollar O’na varamaz. Bunlar
içinde eğri olanları da vardır ki, bu yollarda yürüyenler hak yoldan sapmış
olurlar. Fakat hayatın bir gerçeği olarak bu eğri yollarda yürüyenler de
olacaktır. Eğer Allah dileseydi herkesi doğru yola erdirir, kimse yanlış
yollara sapmazdı. Fakat Kur’an ve sünnetten öğrenebildiğimiz kadarıyla
Rabbimizin bu yönde tecelli etmiş küllî bir iradesi mevcut değildir. O, sadece
doğru yolu göstermiş, onu tercih edip etmemekte insanı özgür bırakmıştır.
Esasen insanın sorumluluğu da bu özgürlüğe dayanmaktadır. Bununla birlikte
Cenâb-ı Hak, etrafımıza ibretle bakınca bizi doğru yola iletecek nice kevnî
mûcizeler ve açık deliller sermiştir:
Nahl Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nahl Suresi 9. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR