Nahl Suresinin 53-54. Ayetleri Ne Anlatıyor?

Nahl suresinin 53-54. ayetlerinde ne anlatılmak isteniyor? Her daim Allah’ı hatırlamak gerektiğini bildiren âyet; Nahl suresinin 53-54. ayetlerinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...

Kur’an’da şöyle buyrulur:

وَمَا بِكُمْ مِنْ نِعْمَةٍ فَمِنَ اللّٰهِ ثُمَّ اِذَا مَسَّكُمُ الضُّرُّ فَاِلَيْهِ تَجْـَٔرُونَۚ ثُمَّ اِذَا كَشَفَ الضُّرَّ عَنْكُمْ اِذَا فَر۪يقٌ مِنْكُمْ بِرَبِّهِمْ يُشْرِكُونَۙ

Elinizde nimet olarak ne varsa Allah’tandır. Sonra başınıza bir sıkıntı geldiğinde O’na yalvarırsınız. Allah sizi sıkıntıdan kurtardığında ise içinizden bazıları, gariptir ki, hemen rablerine ortak koşarlar. (Nahl, 16/53-54)

HER DAİM ALLAH’I HATIRLAMAK

Bilgi:

Kur’an-ı Kerim’in birçok ayetinde Allah Teâla insanın fıtratını, duygu ve düşünce dünyasını en güzel şekilde beyan etmiştir. Bu ayetlere göre, insan denilen varlık, rahatlık ve bolluk anında şükretmesi ve Allah’ı hatırlaması gerekirken bunu yapmaz. Buna mukabil bir sıkıntıyla ve zorlukla karşılaştığında hemen Allah’a yalvarır. Allah, insanın bu tutumuna dikkat çekerek kullarından bollukta ve darlıkta, hastalıkta ve sağlıkta her zaman kendisini hatırlamalarını istemektedir.

Mesaj:

  1. Sıkıntılı zamanlarımızda olduğu gibi rahat zamanlarımızda da Allah’a gereği gibi kulluk etmeliyiz.
  2. Allah, nimeti de musibeti de imtihan için vermektedir.

Kelime Dağarcığı:

Şirk: Yüce Allah’ın ilahlığında, sıfat ve fiillerinde ortağı, benzeri ve eşinin olduğunu kabul etme.

Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler

TEFSİR

  1. Hem nimet nâmına sizde ne varsa hepsi Allah’tandır. Kaldı ki, size bir sıkıntı dokunduğunda da yalnız O’na yalvarır yakarırsınız.
  2. Sonra Allah, sizden o sıkıntıyı giderir gidermez içinizden bazıları hemen Rablerine ortak koşmaya kalkışırlar.
  3. Böyle yaparak, kendilerine verdiğimiz onca nimetlere nankörlük ederler. Ey nankör kâfirler! Şimdilik dünyanın sefasını sürün bakalım; nasıl olsa yakında başınıza neler geleceğini öğreneceksiniz.

Allah Teâlâ bizi sadece yaratıp kendi halimize bırakmamış, pek çok nimetler vermiştir. Bizde nimet nâmına ne varsa hepsi Allah’tandır. Üstelik bir sıkıntıya uğradığımızda hemen tazarru ve feryat ile yalnızca O’na yalvarır, sıkıntımızı gidermesini isteriz. Aslında bu hal, kalplerimizde yerleşen tevhid inancının bir ispatı ve ciddi bir göstergesidir. Edinilen sahte ilâhlar tarafından baskı altında tutulan tevhid endeksli tabiatımız, sıkıntı zamanlarında elimizde olmadan yüzeye çıkmakta ve gerçek Rabbine yalvarmaktadır. Fakat Allah o sıkıntıyı giderdiği zaman, ne gariptir ki bir kısım insanlar hemen eski hallerine dönüp Yüce Allah’a ortak koşarlar. Bu, O’nun verdiği bunca nimetlere ve yaptığı bunca ihsanlara karşı düpedüz nankörlükten başka bir şey değildir. Bu şekilde nankörlük yapanlar, dünyada bir süre yiyip içip eğlenseler, kısa bir müddet sefa sürseler de, âhirette büyük bir hüsrana uğrayacaklardır.

Şimdi de, tevhid inancından mahrum müşriklerin içine yuvarlandıkları örümcek ağı gibi karmaşık düşünce yapıları ve bir takım yanlış örf, adet ve uygulamaları sözkonusu edilerek bunlardan sakınılması istenmektedir.

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com

İslam ve İhsan

YÜZLERİNE BAKINCA ALLAH’I HATIRLATANLAR

Yüzlerine Bakınca Allah’ı Hatırlatanlar

ALLAH’IN BİZDEN RAZI OLDUĞUNU NASIL ANLARIZ?

Allah’ın Bizden Razı Olduğunu Nasıl Anlarız?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.