Namaz Mü'minin Mîrâcıdır
Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in: “Namaz, müminin mîrâcıdır.” (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, I, 313) buyuruyor. Video: [1 dk. 25 sn.]
Namaz bir buluşma, bir mülâkat. Kimle mülâkat? Bir fânî ile mi? Değil. Cenâb-ı Hakʼla…
Cenâb-ı Hak, “…Secde et ve yaklaş.” (el-Alak, 19) buyuruyor. Nereye yaklaşacak? Cenâb-ı Hakkʼa yaklaşacak. Neyle yaklaşacak? Yürekle yaklaşacak.
Efendimiz; “Müʼminin mîrâcı namazdır.” buyuruyor. (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, I, 313)
Âyette de “…Secde et ve yaklaş.” (el-Alak, 19) buyruluyor.
قَدْ اَفْلَحَ الْمُؤْمِنُونَ : “Müʼminler felâh buldu, onlar ki namazda huşû (kalp ve beden âhengi) içinde kılarlar.” (el-Müʼminûn, 1-2) buyruluyor.
Cenâb-ı Hak, insan anatomisini en güzel secde edecek şekilde halketti. Hiçbir mahlûkta o yok. Yalnız insanda o. Bol bol secde edecek Rabbine, dilekte bulunacak orada. Cenâb-ı Hakkʼı tenzih edecek. “Yaklaş” buyuruyor Cenâb-ı Hak.
Öyle olduğu zaman ne oluyor, Cenâb-ı Hak ne bildiriyor:
“…Fahşâ ve münkerden korur…” (el-Ankebût, 45) buyuruyor. Bir zırhın içine girmiş oluyor. Fakat gelişigüzel bir namaz kıldı, onu da Cenâb-ı Hak istemiyor. Hem huzuruna çağırıyor, o da gelişigüzel, bir yasak savar gibi bir namaz kılıyor. Ona da; فَوَيْلٌ لِلْمُصَلِّينَ diyor Cenâb-ı Hak; “Yazıklar olsun!..” (el-Mâûn, 4) diyor.
Cenâb-ı Hakkʼın bu kadar ihsan, ikramına karşı, lâubâlî bir hâl alıyor.
Demek ki Rabbimiz kulunu çok seviyor. Ümmet-i Muhammedi çok çok daha fazla seviyor…
YORUMLAR