Namazda Kadının Tesettürü Nasıl Olmalı?

Dr. Murat Kaya, güncelliğini her daim koruyan sorulara cevap vermeye devam ediyor. Dr. Murat Kaya, Hz. Aişe validemizin rivayet ettiği bir hadis-i şerifi şerh ederek "namaz kılan bir kadının nasıl bir tesettüre bürünmesi gerektiğini" anlatıyor.

Hz. Âişe (r.a) şöyle buyurur:

“Şuna yemin ederim ki, Rasûlullah Efendimiz (s.a.v) sabah namazı kılarken mü’min kadınlar da, başlarını ve bedenlerini “Mırt” denilen elbiseleriyle örterek namaza gelirlerdi. Namazdan sonra evlerine dönerken, (henüz ortaklık ağarmamış ve kendileri iyice örtünmüş oldukları için) onları kimse tanıyamazdı.” (Buhârî, Salât, 13)

Şerh:

Mırt denilen bu elbisenin şerhlerde muhtelif tarifleri yapılmıştır. Bu tariflerin toplamından bunun câr gibi başa örtülüp bütün vücûdu kaplayan, yünden, tiftikten, ketenden, kıldan mamul ve kadınlara mahsus, tek parça bir örtü olduğu anlaşılıyor.

İkrime (r.a): “Kadın bedenini bir elbise ile güzelce örtmüş olsa, bu ona kâfî gelir.” demiştir.

İbn-i Abbâs (r.a): “Sık dokunmuş olmak şartıyle bir gömlek içinde namaz kılmasında da bir beis yoktur.” demiştir.

Kadına vacip olan, yüz ve ellerinden başka bütün bedenini örtmektir. Bu örtünmeyi ister tek bir elbise ile ister daha fazlasıyla yapsın mühim değildir.

Müstehap olan kadının bir gömlek, bir izâr (peştemal), bir başörtüsü ve bir de câr veya çarşaf gibi geniş bir dış elbiseyle örtünerek namaz kılmasıdır. (İbn-i Hacer, Fethu’l-Bârî II, 28)

Hanım sahâbîler namazdan dağılırken sadece karaltıları görülür, o elbisenin içindeki şahsın erkek mi yoksa kadın mı olduğu uzaktan farkedilemezdi. Bu da hem sabah karanlığı, hem de örtünmedeki îtinâları sebebiyle idi.