Namazda Secde Nedir? Namazda Secdede Ne Denir?
Secde ne demektir? Namazda secdede ne okunur? Namazda secde etmenin hükmü nedir?
Secde sözlükte; “itaat, teslimiyet, tevazu ile eğilmek ve yüzü yere sürmek” anlamlarına gelir.
NAMAZDA SECDE ETMENİN HÜKMÜ NEDİR?
Sünnete en uygun secde şekli alın, yüz, iki ayak, iki el ve iki diz yere veya yere bitişik bir şey üzerine konularak yapılır. Secdede alın ve burnu birlikte yere koymak vâcip, elleri ve dizleri yere koymak ise sünnettir.
Cemaatin çok sıkışık olması gibi sebeplerle yere secde edemeyen kimse; insan, hayvan, eşya ve benzeri şeyler üzerine secde edebilir. Nitekim Hz. Ömer’in şöyle dediği rivâyet edilmiştir: “Namazda, cemaat aşırı kalabalık olunca, sizden biri kardeşinin sırtı üstüne secde etsin.” [1]
Atılmış yün, pamuk, saman, sünger ve kar gibi bir şey üzerine secde edildiği zaman, bunların içinde yüz kaybolup hacimleri anlaşılmaz ve yüz aşağıya tam yerleşip sertlik hissedilmezse secde caiz olmaz.
Secde sırasında ve iki secde arasında oturunca “sübhânellâhi’l-azîm” diyecek kadar durmak Ebû Yûsuf’a ve Hanefîler dışındaki üç mezhebe göre farz, İmam Ebû Hanîfe ve İmam Muhammed’e göre vâciptir.
NAMAZDA SECDEDE NE DENİR?
Rükûda üç kere, “sübhâne Rabbiye’l-azîm (Yüce olan Rabb’imin adını tesbih ve tenzih ederim.)” demek sünnettir. Çünkü, “Yüce olan Rabb’inin adını tesbih et.” [2] âyeti inince, Allâh’ın elçisi, “Siz rükûunuzda bunu söyleyiniz.” buyurmuştur.[3] Diğer yandan secdede üç kere, “sübhâne Rabb’iye’l-a’lâ (En yüce Rabb’imi tesbih ederim)” demek sünnettir. Çünkü, “Sebbihısme Rabb’ike’l-a’lâ (En yüce Rabb’inin adını tesbih et!)” [4] âyeti inince, Allah Rasûlü’nün, ashâbına, “Siz de bunu, namazlarınızın secdesinde söyleyin” buyurduğu nakledilmiştir.[5]
Her rekâtta iki secde yapılır. Bunlardan birisi bilerek terkedilse namaz bozulur, sehven terkedilse, selâmdan sonra bile hatırlansa, namaza aykırı bir şey yapılmamışsa secdeye varılır, sonra yeniden son oturuş yapılarak sehiv secdesi ile namaz tamamlanır. Çünkü farz olan secde, kendi yerinden geri bırakılmıştır.
Dipnotlar:
[1] A. İbn Hanbel, I, 32. [2] Vâkıa, 56/96. [3] bk. Ebû Dâvûd, Salât, 147; İbn Mâce, İkâmet, 20; Dârimî, Salât, 69; A. İbn Hanbel, IV, 155;. Elmalılı, age., IX, 139. [4] A’lâ, 87/1. [5] bk. Ebû Dâvûd, Salât, 147; İbn Mâce, İkâmet, 20; Dârimî, Salât, 69; A. İbn Hanbel, IV, 155; Elmalılı, age, IX, 139.
Kaynak: Prof. Dr. Hamdi Döndüren, Delilleriyle Aile İlmihali, Erkam Yayınları, Erkam Yayınları