Namazın Farziyeti ile İlgili Hadisler

Namaz ibadetinin farziyeti ile ilgili hadisler...

Talha bin Ubeydullah radıyallahu anhdan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

NAMAZIN FARZİYETİ HAKKINDA HADİSLER

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’e saçları kabarmış, dağılmış Necidli bir şahıs geldi, sesinin vızıltısı işitiliyor, ne söylediği anlaşılmıyordu, iyice yaklaştı. İslâm’ın şartlarından soruyormuş. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:

“- Gündüz ve gecede (24 saatte) beş vakit namaz kılacaksın,” deyince Necidli: Bunlardan başka üzerime farz olan namaz var mı? Dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“- Farz yok, nafile kılarsan başka,” buyurdu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem ona; Ramazan ayı orucunu haber verdi. Necidli: Bundan başka üzerime Farz oruç var mı? dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem

“- Hayır yok. Nâfîle olarak tutarsan başka.” buyurdu. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem zekâtı haber verdi. Necidli:

Bundan başka bana farz olan bir şey var mı? dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“- Hayır yok. Nâfîle olarak verirsen başka.” buyurdu. Necidli şöyle diyerek döndü:

“- Allah’a yemin olsun ki bundan ne fazla, ne de eksik yaparım.” dedi. Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem:

“- Eğer sözünde doğru ise kurtuldu” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 1/391; Buharî, Kitâb’ul-İman, b. 34, s. 17, Şehadet, savmda; Müslim, Kitâb’ul-İman, b. 2, n. 11, s. 30, c. 1; Nesêi, Kitâb’us-Salât, b. 3, n. 459, s. 226, c. 1; Nesêi, İman ve Savm’da tahric ettiler.)

*

Ebû Süheyl, Nafî bin Mâlik bin Ebû Âmr radıyallahu anhdan:

Rasûlullah allallahu aleyhi ve sellem:

“- Söylediğinde doğru ise babasına yemin olsun kurtuldu. Sözünde doğru ise babasına yemin olsun cennete girer.” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Salât, 1/392; Buharî, Kitâb’ul-İman, b. 34, s. 17, Salât ve Savmda; Müslim, Kitâb’ul-İman, b. 3, n. 11, s. 40, c. 1; Nesêi, Kitâb’us-Salât, b. 3, s. 226, c. 1)

Hadisin Açıklaması

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz babalara yemin edilmesini yasak etmişti. Buna ragmen bu hadiste Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin Necidli’nin babasına yemin ettiği görülüyor, bu olay babalara yeminin yasak edilmesinden önce olmuş olabilir.

“Yemin-i Lağv” kabilinden muhitin ıstılahına göre olabilir. Veya “Rab” kelimesi gizlenmiş olarak babasının “Rabbına” yemin olsun, manasına da anlaşılabilir. (Maalim’üs-Sünne, c. 1, s. 230)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

NAMAZ İLE İLGİLİ HADİSLER

Namaz İle İlgili Hadisler

NAMAZIN FARZ OLUŞU İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Namazın Farz Oluşu ile İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.