Nasuh Tövbesi Nedir?

NE NEDİR?

Nasuh tevbesi nedir? Tövbe-i nasuh nasıl edilir? Nasuh tevbesinin önemi nedir? Nasuh tevbesinden dikkat etmemiz gereken şey nedir? Hadis ve ayette nasuh tevbesi nasıl geçiyor? Nasuh tevbesi hakkında bilinmesi gerekenler...

Tevbe yada tövbe nedir? Tövbe bir kimsenin işlediği günahtan dönüp Allah’a yönelmesidir.

Arapça’da tövbe (tevb, metâb) “geri dönmek, rücû etmek, dönüş yapmak” anlamındadır ve “dinde yerilmiş şeyleri terkedip övgüye lâyık olanlara yönelme” biçiminde tanımlanır.

Tevbe kavramı Allah’a nisbet edildiğinde “kulun tövbesini kabul edip lutuf ve ihsanıyla ona yönelmesi” mânasına gelir. (Zeccâc, s. 61-62; Kuşeyrî, et-Taĥbîr, s. 84) Kişilerin birbirine karşı yaptıkları hatalı davranışlardan dönmesi için avf (af) ve i‘tizâr (özür dileme) kelimeleri kullanılır.
(et-Tevbe 9/94; en-Nûr 24/22)

Kur’ân-ı Kerîm’de tövbe kavramı seksen sekiz yerde geçmektedir.

NASUH TÖVBESİ NEDİR?

Muâz bin Cebel -radıyallahu anh-:

“-Anam-babam Sana fedâ olsun yâ Resûlallah! Nasuh tevbesi nedir?” diye sordu.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle anlattı:

“-Günahkâr kulun yaptıklarına pişman olması, (istiğfar etmek sûretiyle) Rabbinden özür dilemesi ve bir daha o günahlara dönmemesidir.”

Sonra güneş ve ay bu kapıdan batar ve tevbe kapıları arasından en ufak bir aralık dahî kalmayacak şekilde kapatılır. İşte bundan sonra tevbe eden hiçbir kulun tevbesi kabul olunmaz.” (Bkz. Ebû’l-Leys Semerkandî, Tenbihü’l-Gâfilîn, Terc: Hüseyin Okur, Semerkand Yayınları, I, sh: 179-180)

  • Tahrim 8. Ayette Nasuh Bir Tevbe İle Yönelin Buyuruyor

Rabbimiz nasûh bir tevbe ile kendisine yönelmemizi, Tahrim Sûresi’nin 8. âyetinde bizlere şöyle emretmiştir:

Ey iman edenler! İçten ve samimi bir tevbe ile Allah’a yöne­lin. Umulur ki Rabbiniz günahlarınızı örter ve sizi içinde ırmaklar akan cennetlere yerleştirir. O gün Allah Peygamber’i ve onunla berabe­rindeki mü’minleri utandırmayacak, hayal kırıklığına uğratmayacaktır. Onların nurları önlerinde ve sağlarında koşturup yollarını aydınlatır. Onlar da: “Rabbimiz! Nûrumuzu tamamla ve bizi bağışla! Şüphesiz senin her şeye gücün yeter!” diye dua ederler.

Nasûh tevbenin kabulü için olmazsa olmaz husus, samimiyet ve pişmanlıktır. Bu pişmanlık, insanın gücü yettiği ölçüde o hatayı tekrar etmemesi ve yaptığı günahla ilgili kul hakları varsa, bu hakları helâl ettirmek için elinden gelen gayreti göstermesidir.

  • Halis ve Samimi Tövbe 'Tövbe-i Nasuh'

Kabule şayan tövbe “tevbe-i nasûh”tur. “Hâlis ve samimi tövbe” anlamına gelen bu terkip İmam Mâtürîdî tarafından “kişinin yaptığı kötülüğe kalben pişman olması, bir daha işlememeye azmetmesi, elini günahtan çekmesi, diliyle Allah’tan bağışlanma talep etmesi, daha önce günahla zevk kazandırdığı bedenini bu zevkten uzaklaşma yolunda kullanması” şeklinde açıklanmıştır.

  • Gerçek ve Samimi Tevbe Nasıl Olmalıdır?

“Tevbe, dînin emrettiği amelleri işlemek sûretiyle uzuvlar temizlendikten sonra, kalp ile yapılacak bir ameldir. Tevbe, kalbin amellerindendir. Yani önce şerîatin emrettiği ameller işlenir ve işlenmeye devam edilir. Böylece kişinin uzuvları bu amellerle temizlenmiş olur. Bu arada kalp de günahlardan tevbe eder.”

Nasıl ki ibadetlerde kalp ve beden âhengi gerekli ise, tevbe de daha ziyâde kalbî bir ameldir. Nitekim hadîs-i şerîflerde tevbe şöyle târif buyrulmuştur:

  • “Günahtan pişmanlık duymak, tevbedir.” (İbn-i Hanbel, I, 423)
  • “Tevbe, bir daha dönmemek üzere günahı terk etmektir.” (İbn-i Hanbel, I, 446)
  • Tevbe; gönülden, içten ve samimiyetle olursa, beden de zaten onun gereğince amel eder. Tevbe edilen günah, hata, kusur, ne varsa, kul onlardan el çeker. Fıtratında mevcut olan fazîlet hissi uyanır, işlediği cürümlerin ağırlığını vicdânında hissetmeye başlar. Bu sebeple de bir daha o yanlışa dönmeyi, kendi eliyle kendini ateşe atmak kadar dehşetli bir felâket olarak telâkkî eder.
  • Tevbe, kalbi gafletten uyandırarak onu takvâ ile ihyâ etmektir. Nitekim Ömer bin Abdülazîz -rahmetullâhi aleyh-’in buyurduğu gibi: “Haramlar bir ateştir, ona ancak kalbi ölü olanlar uzanır. Eğer el uzatanlar diri olsalardı, o ateşin acısını muhakkak duyarlardı.”
  • Velhâsıl gerçek bir tevbe; irâdesiz dönüş olan ölüm gelmeden evvel, irâdeli olarak Allâh’a dönmek, O’nun emir ve nehiylerine tam bir teslîmiyetle, cân u gönülden râm olmaktır.

TEVBE İLE İLGİLİ BENZER YAZILAR