Nâziât Suresi 46. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Nâziât Suresi 46. ayeti ne anlatıyor? Nâziât Suresi 46. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Nâziât Suresi 46. Ayetinin Arapçası:
كَاَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُٓوا اِلَّا عَشِيَّةً اَوْ ضُحٰيهَا
Nâziât Suresi 46. Ayetinin Meali (Anlamı):
Onlar onu gördükleri gün sanırlar ki, dünyada sadece ya bir akşam vakti kalmışlar, ya da bir kuşluk vakti.
Nâziât Suresi 46. Ayetinin Tefsiri:
Gafletin tesiriyle bitmeyeceği zannedilen dünya ömrü, bahar bulutu yaz yağmuru gibi çarçabuk geçer. Hayatını İslâm dininin ölümsüz esaslarına göre tanzim edenler, kısacık dünya hayatı bitince, tüm korkularından kurtulur, ebedi bir emniyete kavuşurlar. Fakat günahlardan sakınmayıp keyiflerine bakanlar, ömürlerini bir gün gibi geçirir, neticede kıyâmet denen o sonsuz belâya düşerler. O zaman ebedî olan âhirete göre dünya hayatının bir akşam vakti veya bir kuşluk vakti gibi ne kadar kısa olduğunu anlarlar. Şâir ne güzel söyler:
“Bu gül devrinde ömrünü geçirme zâyi’ ey gâfil
Ki gül devri bigî tezcek geçer bu ömr devrânı.” (Dehhânî)
“Gül mevsimine benzeyen şu gençliğini boş yere harcama. Zira insanoğlunun ömrü hakîkaten gül zamanı kadar kısadır; hızla gelip geçer, farkında bile olmazsın.”
O halde “Kıyamet ne zaman?” diye alaylı alaylı sorup duracak yerde o dehşetli güne hazırlık yapmak gerekmez mi?
Nâziât sûresinin sonunda yer alan uyarı ve nasihatin kimlere fayda vereceği örnekleriyle açıklanmak üzere gelen Abese sûresinde, uyarıcının öncelikle kendi nefsinden başlaması lazım geldiğine tenbih yapılarak buyruluyor ki:
Nâziât Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Nâziât Suresi 46. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...