Ne Kadar Helal Yiyoruz?

Helal gıda tüketmekte GİMDES'in rolü nedir? Ne kadar helal yiyiyoruz?

Helal gıda İslami kriterler ve insani gerekler bakımından ‘‘uygun’’ görülen tüketilmesinde sakınca görülmeyen gıdalardır.

İslam dini helal yiyecekler tüketme konusunda kesin hükümler vermiştir. Bir gıdanın haram veya helal olması hakkında hüküm verecek kişinin sadece Allah olduğunu belirtmiştir. İslam dini bu konuyla alakalı olarak Helal bir gıdaya haram demek veya haram bir gıdaya helal demek Allah’a ortak koşmayla eş bir durum olduğunu belirtmiş ve Kuran-ı Kerim’de “Artık elde ettiğiniz ganimetten helâl ve hoş olarak yiyin ve Allah'a karşı gelmekten sakının. Muhakkak ki, Allah bağışlayıcıdır ve merhamet edicidir”(Enfal 69) buyurulmuştur.

Cahiliye döneminde halk bir çok şeyi helal addedip yiyor, bir çok şeyide haram addedip yemiyordu.Allah Teala gönderdiği kuran-ı kerimde bizlere haramıda helalide çok açık bir şekilde belirtmiştir.

PEKİ BİZİM YEDİĞİMİZ GIDALAR NE KADAR HELAL?

Günümüzde gıdaların tüketimi hakkında hem üretici firmalar ve hemde tüketiciler büyük zorluklarla karşılaşmaktadır. Müslüman müşteriler, tükettiği gıdanın Helal olup olmadığını merak etmekte ve satın alırken helal sertifikası olan ürünleri tercih etmektedir.Yurt dışına gıda ürünleri satan üreticilerin artık karşısına Helal gıda seltifikası olması şartı getirilmeye başlanmıştır. Bu belge artık güvenilir olmanın yanında üreticinin pazarlama metodu olarak kullanılmaktadır. Yurt dışından ve yurt içinden gıda alan firmalarda artık üreticinin Helal gıda seltifikası olmasını zorunlu koşmaya başlamışlardır.

Helal Gıda Sertifikası, ürünleri, katkı maddelerini, hazırlama ve işleme yöntemlerini, temizlik ve sağlık şartlarını, katı güvenlik kuralları içinde denetleyen bir ekip ile Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalama Derneği (GİMDES) tarafından verilmektedir.

GİMDES; “Helal rızık, temiz beslenme, sağlıklı yaşama” ilkesinden hareketle, “yiyecek, içecek, ilaç, temizlik ve kozmetik ürünleri ile temel ihtiyaç maddelerinin ve sağlıkta kullanılan diğer maddelerin helalliğini, temizliğini, hijyenikliğini, inceleyerek üretim yapılmasını amaçlayan bir dernektir.

GİMDES verdiği helal gıda seltifikalarını belirli aralıklarla takip etmektedir. Genel bir takip olarak yılda 1 kere olan takipler belirlenmiş bazı ürünler için daha sık takibi yapılmaktadır. GİMDES ayrıca helal seltifikası verdiği yerlerin denetiminde uygunsuz şeylerle karşılaşırsa öncelikle bu uygunsuzluğun giderilmesi yönünde bir yol izler. Fakat gönderilen heyetler doğrultusunda uygunsuzluk giderilmediği takdirde seltifika hakkında karar verme yetkisine sahiptir.

Bizlerde tükettiğimiz ürünlerin ve üretim yapan yerlerin Helal gıda seltifikası ve  buna benzer uygulama yapan, çeşitli firmalardan seltifika almış yerlerden alışveriş yapmamızın Helal beslenme açısından önemli olduğunu bilmeliyiz.

İslam ve İhsan

KİŞİLİĞİN KORUNMASINDA HELAL LOKMA HASSASİYETİ

Kişiliğin Korunmasında Helal Lokma Hassasiyeti

HELAL LOKMANIN ÖNEMİ NEDİR?

Helal Lokmanın Önemi Nedir?

HELAL GIDA VE SALİH AMEL İLİŞKİSİ

Helal Gıda ve Salih Amel İlişkisi

HZ. ALİ’NİN (R.A.) HELAL GIDA HASSASİYETİ

Hz. Ali’nin (r.a.) Helal Gıda Hassasiyeti

HZ. EBUBEKİR’İN HELAL LOKMA HASSASİYETİ

Hz. Ebubekir’in Helal Lokma Hassasiyeti

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.