Nebevî Eğitim Metodu

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- sahâbe-i kirâmı sohbetle yetiştirmiştir. Bu hususta pek çok misâl vardır. Bunların bir kısmı şöyle...

Kasîde-i Bürde şâiri Kâ’b bin Züheyr, müslüman olmak üzere mescide geldiğinde, Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz ashâbına sohbet ediyordu. Kâ’b’ın ifâdesine göre Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- halka halka oturan ashâbının arasında bulunuyor, kâh sağ tarafındaki sahâbîleriyle, kâh sol tarafındakilerle sohbet ediyordu. (Hâkim, III, 671)

İşte sohbet, Allah Rasûlü’nün hayatı boyunca en çok tatbik ettiği terbiye metodudur. Ancak Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- îtidâl üzere hareket eder, bıkıp usanmasınlar diye, ashâb-ı kirâmın dinlemeye istekli olduğu vakitleri kollardı.[1]

ALLAH'A YAKLAŞTIRAN MEKÂNLAR

Ebû Vâ­kıd el-Ley­sî -radıyallâhu anh- an­la­tı­yor:

Bir gün mes­cid­de bir grup in­san­la be­ra­ber Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in hu­zûrun­da bu­lu­nu­yor­duk. O es­nâ­da ka­pı­da üç kişi gö­rün­dü. Bi­ri içe­ri gir­me­den git­ti. Di­ğer iki­si ise içe­ri gi­rip Efen­di­miz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in ya­nı­na ka­dar gel­di­ler. İç­le­rin­den bi­ri­si, hal­ka­da gör­dü­ğü bir boş­lu­ğa otur­du. Di­ğe­ri ise yer kal­ma­dı­ğı için ve kim­se­yi de ra­hat­sız et­me­mek dü­şün­ce­siy­le hal­ka­nın he­men ar­ka­sı­na otu­ru­ver­di.

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- soh­be­ti­nin bir ye­rin­de şöy­le bu­yur­du­lar:

“Si­ze şu üç ki­şi­nin hâ­li­ni an­la­ta­yım mı? Hal­ka­ya otu­ran bi­rin­ci­si; Allah Te­âlâ’ya sı­ğın­dı. Allah da onu hi­mâ­ye­si­ne al­dı.

İkin­ci­si­ne ge­lin­ce; o kim­se Allah’tan ha­yâ et­ti, ede­be sa­rıl­dı. Allah Te­âlâ da o ku­lun­dan ha­yâ et­ti; onu azâ­bın­dan emin kıl­dı.

İçe­ri gir­me­yen di­ğe­ri­ne ge­lin­ce; o, bu mec­lis­ten yüz çe­vir­di. Allah da on­dan yüz çe­vir­di.” (Bu­hâ­rî, İlim, 8)

Demek ki sohbetlere devam etmek, Allah Teâlâ’nın hıfz u emânına sığınmak mânâsına da gelmektedir. Bu tür meclislerden yüz çevirmek ve ehemmiyet vermemek ise Allah’tan uzaklaşmaya sebebiyet verir.

KALBİ UYANDIRAN MECLİSLER

Yine bir gün Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ashâbına sohbet ediyordu. Bu esnâda cennetle müjdelenen sahâbîlerden Sa’d bin Ebî Vakkâs -radıyallâhu anh- çok duygulandı ve:

“–Âh, keşke şimdi ölmüş olsaydım!” diye hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. O zaman Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bu mübârek sahâbîsini şöyle îkâz etti:

“–Ey Sa’d! Eğer sen cennetlik isen, hayatının uzun ve amellerinin sâlih olması, senin için daha hayırlıdır.” (Ahmed, V, 267)

Nebevî menbâdan feyz alan her mânevî sohbet de, mü’minleri böyle bir kalbî uyanıklık içinde tutarak ebedî hayata hazırlanmaya, günahlardan sakınmaya ve sâlih amellerle dolu bir hayat yaşamaya teşvik mâhiyetindedir.

[1] Bkz. Buhârî, İlim 11, 12, Deavât 69; Müslim, Münâfikîn 82, 83; Tirmizî, Edeb 72.

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Sohbet ve Adabı, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.