Nebiz (Şıra) ile Abdest Almak ile İlgili Hadisler

Nebiz nedir? Nebiz (şıra) ile abdest alınır mı? Nebiz (şıra) ile abdest almak hakkında hadisler...

Nebiz; Kuru üzüm, kuru hurma, arpa ve darı gibi maddelerden elde edilen bir içki türüdür. (DİA)

NEBİZ (ŞIRA) İLE ABDEST ALMAK HAKKINDA HADİSLER

Abdullah Bin Mes’ûd radıyallahu anh’dan:

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem O’na Cin gecesi (Cinlerin Peygamberimizi dinlediği gece) “Kabında ne var diye sordu? O’da nebîz dedi, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem “Hurma temiz, suyu paktır” buyurdu. (Ebû Dâvûd, Taharet, 42/84; Tirmizî Kitâb’ut-Tahâret, b. 65, n. 88, c. 1, s. 147; İbn-i Mâce, Kitâb’ut-Tahâret, b. 37, n. 384, c. 1, s. 135)

Hadisin Açıklaması

Hurma suyu temizdir, içilir, pislik yıkanabilir. Fakat onunla gusül yapılamaz. Abdest alınamaz. Leyletülcin; Cinlerin Kur’an’ı dinledikleri gecedir.

*

Alkame radıyallahu anh’dan rivâyet edildiğine göre şöyle demiştir:

Abdullah bin Mes’ûd’a, Cin gecesi Peygamberimizle beraber sizden kim vardı? dedim. (İbn-i Mes’ûd: Peygamberimizle beraber bizden kimse yoktu dedi. (Ebû Dâvûd, Taharet, 42/85; Müslim, Kitâb’us-Salât, b. 33, n. 450; Tirmizî, Kitâb-ut-Tefsir, b. Tefsir-i Sureti ahkâf, 3254)

Hadisin Açıklaması

Rasûl-i Kibriya Cinlerle konuştuğu gece yanında İbn-i Mes’ûd vardı. Fakat Cinlerle konuştuğu anda kimse yoktu demektir. Çünkü Peygamber Efendimiz İbn-i Mes’ûd’u bir noktaya koymuş etrafına bir çizgi çizmiş buradan ayrılma buyurmuştu. İbn-i Mes’ûd cinlerin sesini işitmiş fakat belli bir noktadan ayrılamadığı için cinlerin kendisini görememiş, Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’ın yanında bulunamamıştır.

*

İbn-i Cüreyc radıyallahu anh Atâ’dan şöyle rivâyet etti: Ata:

Süt ve nebîz ile abdest almayı hoş görmezdi;Bence teyemmüm etmek ondan daha hoştur, derdi. (Ebû Dâvûd, Taharet, 42/86)

Hadisin Açıklaması

Ata’ya göre nebîz (hurma suyu) ve sütle abdest almaktansa teyemmüm etmek daha uygundur. Nebîz ve sütle abdest alınamaz. Ancak bunlarla elbise ve bedende namaza mani pislik varsa onlar giderilebilir.

*

Ebû Halde diyor ki, Ebû’l-Âliye’ye:

– Cünüp olan bir kimse yanında nebîzden (hurma suyu) başka su yoksa onunla gusül edebilir mi diye sordum? Ebû’l-Âliye:

– Edemez dedi. (Ebû Dâvûd, Taharet, 42/87)

Kaynak: İbrahim Koçaşlı, Sünen-i Ebî Davud ve Tercemesi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

TEYEMMÜM NASIL ALINIR?

Teyemmüm Nasıl Alınır?

DENİZ SUYU İLE ABDEST ALMAK İLE İLGİLİ HADİS

Deniz Suyu ile Abdest Almak ile İlgili Hadis

ABDEST DUASI

Abdest Duası

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.