Neden Rüya Görürüz?

Rüya nedir, ne anlama gelir? Rüyalarımız gerçek hayatımızla bağlantılı mı? Rüya neden görürüz? Hangi rüyalar gerçek olur? İşte rüya gerçeği...

Rüya, uyku sırasında aynen uyanıkmış gibi çeşitli olayların yaşanması hafi, düş demektir.

RÜYA NE ANLAMA GELİR?

Sözlükte “görmek” anlamındaki rü’yet kökünden türeyen rüya kelimesi uyku sırasında zihinde beliren görüntülerin bütününü (düş) ifade eder. Sözlük anlamı aynı olan hulm (çoğulu ahlâm) ise daha çok korkunç düşler için kullanılır. Peygamber Efendimiz, “Rüya Allah’tan, hulm ise şeytandandır” demiştir. (Buhârî, Tabîr 3, 4, 10, 14; Müslim, Rüya 2; Tirmizî, Rüya 5)

İlim ve fende almış olduğumuz mesafeye bakarak çok yollar katetiğimizi söyleyebiliriz. İnsan denen muamma, kendine verilen cüzi akıl ile uzayın derinliklerini keşfetmeyi başardı. Kendi refahı için her şeyi kolay hale getirdi.

RÜYASIZ UYKU OLUR MU?

Olmaz gibi görülen şeyleri oldurabilen insan, rüya konusunda ise hala yaya ve hala cahil sayılır. Rüyasız uykunun sağlıksızlık işareti olduğu ise ortak kabulümüz. Uyku gıdası dediğimiz tat ise rüyalarla süslendiği zaman ancak işimize yarıyor. Ömrümüzün nerede ise üçte birlik bir kısmını uykuda geçiriyoruz. Rüya uykusu dediğimiz uyku ise bu kısmın cüzi bir bölümü.

Saatlerce anlatılan, gerçekleşmesi mümkün ya da mümkün olmayan rüyalarımızı genellikle saniyeler içerisinde görüyor ve uyandığımızda da bazen çok berrak, bazen ise hayal meyal hatırlıyoruz. Yani rüya sürecinde insan zaman kavramı dışına çıkıyor.

RÜYALARIMIZ GERÇEK HAYATIMIZLA BAĞLANTILI MI?

Peki olmazsa olmazımız olan uyku gıdasının ana çeşnisi olan rüyalarımız gerçek hayatımızla bağlantılı mı? Bilim dünyası bu konuda net değil. İnancımıza göre ise bağlantılı.

Rüya üzerine yapılan bilimsel çalışmalardan öğrendiklerimiz ise devede kulak mesabesinde. Uyku bedenimizin, hücrelerimizin ve organlarımızın gıdası olarak kabul ediliyor. Rüya ise zihin ve ruhumuzun gıdası. Bilgilerin hafızaya kayıtlarında bile sağlıklı rüya ile zenginleşmiş uykunun rolü var.

Zihin ve ruh konusundaki bilimsel çalışmalar hala bu konuyu kavrayacak ve anlayacak düzeyde değil. Modern Ortodoks batı tıbbı, ruh konusunda hala bir ikilem içerisinde. Sadece bilim gözlüğü ile bu ikilemden çıkması da mümkün değil.

Yüzyılımızın başında rüya konusunu merak ederek mercek altına yatıran Freud Jung Perls gibi bilim adamlarının yapmış olduğu yorumlar ise insanı bazen güldürecek nitelikte açmazlarla dolu. Ruh ve zihin konusunu anladıkça sanırım rüyalardaki hikmeti de anlamaya başlayacağız.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de rüyalarla süslü kıssaları bizlere aktarıyor. Salih rüyalardan bahsediliyor. Adeta Rabbimiz bu alana ilgimizi, alakamızı çekmeye çalışmış.

RÜYALAR NE ANLATIR?

Rüyalarımızın verdiği mesajları iyi okumalıyız diye düşünüyorum. Rüyaların öylesine görülen ve yaşanılan süreçler olmadığının bilincine vararak, onlardan ilham almış insanların nelere imza attıklarını hatırlamalıyız. Rüyalar öyle ilhamlara kaynak olmuşlar ki besteler, şiirler, buluşlar, icatlar bazen insanlara rüya yolu ile Rabbimizin hediyesi olarak sunulmuş.

Nöroloji ilminin içerisine giren rüya nörofizyolojisinin açıklamaya çalıştığı kalıplara sığmıyor rüya gerçeği. Rüyalarda ortak payda beynimizde limbik sistem denen alt orta beyin bölgeleri ve bu bölgeler deki hormonal değişimler. Özellikle depresyon ilaçları ve bazı sinir sistemine etkili ilaçların rüyalarımızı bozmasının sebebi de bu hormonal yapı olsa gerek. Yapılan çalışmalar rüya sürecinde beynimizin sağlıklı düşünmemizde rolü olan dış tabakalarının fonksiyon dışı kaldığını gösteriyor. Rüya sürecinde özellikle motor kaslarımız felç oluyor. Böyle olmasa gördüğümüz rüyaların etkisi ile çoğu insan kendine ve çevresine zarar verirdi. Cinayetler kavgalar vurmalar kırmalar gibi olumsuzluklar yaşanırdı.

RÜYALAR HABERCİ MİDİR?

Dinimizden öğrendiğimiz rüya gerçekleri ise göz ardı edilecek gibi değil. Sadık, saliha ya da rahmani rüya gerçeğini yok saymak nasipsizlik olsa gerek. Salih rüyaları Peygamberimiz müjdeleyici olarak nitelendirmiş ve birçok şeyin rüya ile gösterilebileceği gerçeğine işaret etmiştir. Bu gerçeklikten yola çıkarak Mesnevide çok sayıda rüya yorumu görürüz. İbni Arabi, İmamı Gazali, İbni Haldun, Fahrettin Razi gibi İslam felsefe, sosyoloji ve tasavvuf önderlerinin rüyaya bakışı ile ilgili yorumları rüyanın dinimizdeki önemini vurgular nitelikte.

Karış kuruş görülen rüyalar ise dinimiz kaynaklarınca pek önemsenmemesi gereken rüyalar kategorisinde değerlendirilir.

Kaynak: Dr. Ali Akben, Altınoluk Dergisi, Sayı: 285

İslam ve İhsan

RÜYA NEDİR? RÜYALAR KAÇ ÇEŞİTTİR?

Rüya Nedir? Rüyalar Kaç Çeşittir?

İSLAM'DA RÜYA TABİRLERİ VE YORUMLARI NASIL YAPILIR?

İslam'da Rüya Tabirleri ve Yorumları Nasıl Yapılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.