Nefis ile Cihad

Nefisle mücadele ve mücâhedenin ehemmiyeti nedir? Ashabın ‘‘Büyük cihad nedir ya Rasûlallah?’’ sorusuna, Peygamberimizin (sav.) verdiği cevap…

Tebük seferinden dönüşlerinde, sefere iştirak eden mücahidîn-i kiram hazarâtı gayet yorgun, bîtab, mecalsiz idiler. Her ne kadar düşmanla karşılaşılmadı ise de yolun uzunluğu, yazın şiddetli sıcağı, suyun ve erzakların kifayetsizliği onları, haylice yıpratmıştı.

“KÜÇÜK CİHADDAN BÜYÜK CİHADA DÖNDÜK”

Buna rağmen sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin ilk sözleri:

“Küçük cihaddan büyük cihada döndük.” olmuştur.

Ashab-ı kirâm radıyallahu anhüm, merakla sordular:

 ‘‘Büyük cihad nedir ya Rasûlallah?’’

Cevaben buyurdu ki:

“Nefis ile cihad...”

Bunun hakkında büyükler demişlerdir ki:

Cihad ikidir: Küçük cihad, büyük cihad. Küçük cihad küffar ile yapılan mücâhede ve muhâberelerdir. Büyük cihad ise, nefis ile cihad etmektir. Bâtını (yani içimizi, gönlümüzü) ıslah etmektir. Bâtını ıslah etmek ise zâhirî (dışımızı) ıslahdan daha zor ve uzundur. Küçük cihadın gayesi Cennete ve Rahmete nail olmak, büyük cihadın gayesi ise Hak Teâlâ’yı ve Cemâl-i İlahiyi müşâhadeye vâsıl olmaktır. Küçük cihadın gayesi şehadet, büyük cihadın gayesi sıddîkiyettir. Şüphesiz ki, siddîkların derecesi şehidlerinkinden üstündür.

Seyr ü sülûk yolu ile bir mürşid-i kamili teşhis edip, ona tam teslim olmak, onun dileklerini harfiyyen yerine getirmek sûretiyle, nefsle mücâhede edilir. Hak Teâlâ çok sevdiği, veliliğe istidatlı olan kullarına bu yolu nasip eder. Fazla tafsilata geçilirse ciltler kâfî gelmez.

NEFİSLE MÜCADELENİN ÖNEMİ

Allah Teâlâ’nın Habibi, kainâtın efendisi oldukları halde daima;

“Ya Rab, bir an bile, gözümü açıp kapayıncaya kadar beni nefsime bırakma.” diye Hâlık Teâlâ ve Tekaddes hazretlerine sığınmışlardır.

Bu yüce kelâmları ile nefisle mücadele ve mücâhedenin ehemmiyetine işaret buyurmuşlardır.

Gene bir sohbet-i âlîlerinde:

– Cesedde bir çiğnem et vardır, o salih olursa bütün cesed salih olur, o fâsid olursa bütün cesed fesada uğrar. O kalptir.” buyurmuşlardır.

Bu ihtarı işittikten sonra, kula düşen, her şeyden evvel kalbinin ihyâsı için gereken şeyi anlamak, idrâk ettikten sonra da gereğini yerine getirmek olmalıdır.

Hâlık Teâlâ veliliğe istidatlı olan kullarına bu yolu nasib eder. Bu yoldan; ciddi bir çalışmak, haram helâle dikkatli olmak, Kur’an ahkâmına ve sallallahü aleyhi ve sellem Efendimizin, ahlâk, adâb, ibâdet ve muâmelatını, nefsinde tatbike gayret etmekle istifade edilir. Bunun için de en lüzûmlu olan, samimi bir ihlâs sahibi olmaktır. Büyükler nefis tezkiyesinin farz-ı ayn olduğunu söylemişlerdir. Nefsini bilen kişi Cenâb-ı Hakk’ı bilebilir. Çünkü bütün varlığın sahibi Hâlık Teâlâ hazretleridir. (Sâdık Dânâ, Altınoluk Sohbetleri-6, s. 22)

İslam ve İhsan

İSLÂM’DA CİHÂD VE SAVAŞ HUKUKU

İslâm’da Cihâd ve Savaş Hukuku

CİHADIN ÖNÜNDEKİ ENGELLER

Cihadın Önündeki Engeller

İSLAM’DA CİHADIN GEREKÇELERİ

İslam’da Cihadın Gerekçeleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.