Nehy Nedir? Kısaca Anlamı

Nehy ne demektir? Kısaca anlamı nedir?

Sözlükte "bir işin yapılmasını men etme, fiilin yapılmamasını talep" gibi anlamlara gelmektedir.

Fıkıh usulünün önemli konularından biri olan nehiy, otoriter bir tarzda ve kesin olarak bir işin yapılmamasının istenmesi için vazedilen sözdür. Dinin bir fiili nehyetmesi değişik şekillerde olabilir: "Mallarınızı, aranızda haksız sebeplerle yemeyin" (Nisâ, 4/29) şeklinde sarih olabileceği gibi, "Ribâdan artakalandan vaz geçin" (Bakara, 2/278); "Çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar" (Nahl, 16/90); "Kadınlara vermiş olduğunuz mehirlerden bir şey almanız helal değildir" (Bakara, 2/229) şeklinde gayri sarih de olabilir.

Âlimlerin çoğunluğuna göre nehiy, kural olarak nehyedilenin haram kılındığına delalet eder; ancak özel bir karine olması hâlinde kerâhete delalet eder. (bk. Haram, Mekrûh)

Nehiy, nehyedilen fiilden hemen ve sürekli olarak el çekme talebine delâlet eder. Fakat vakitle sınırlandırılabilir. Nehiy sıgası zaman yönünden mutlak ve herhangi bir nass, karine ve örf ile sınırlandırılmamışsa süreklilik bildirir.

İbadet, muamelât ve benzeri konularda bir nehiy bulunursa, Hanefîlere göre, nehyedilen şeyin diğer şartları tam ise, nehiy sebebiyle fâsit olmaz; sadece mekruh olur. Meselâ, yevm-i şekte veya bayram günlerinde oruç tutmak, Cuma vaktinde alışveriş böyledir. Bu konularda yasak bulunmakla birlikte, yapılan ibadet ve alışveriş geçerlidir. Ancak mekruhtur. Buna karşılık, böyle bir durumda, hem ibadetin, hem de muamelatın fasit olacağını söyleyenler olduğu gibi, ibadetlerin fasit olacağını ve fakat muamelâtın fasit olmayacağını söyleyenler de bulunmaktadır.

Kaynak: Diyanet

İslam ve İhsan

MÜNKER NE DEMEKTİR? KISACA ANLAMI NEDİR?

Münker ne demektir? Kısaca anlamı nedir?

EMRİ BİL MARUF NEHYİ ANİL MÜNKER YAPAN KİŞİLERİN BİLMESİ GEREKEN HADİS

Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Yapan Kişilerin Bilmesi Gereken Hadis

EMRİ BİL MARUF NEHYİ ANİL MÜNKER NEDİR?

Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Nedir?

EMR-İ Bİ'L MA'RÛF VE NEHY-İ ANİL MÜNKERİN FAZİLETİ

Emr-i Bi'l Ma'rûf ve Nehy-i Anil Münkerin Fazileti

EMRİ BİL MARUF NEHYİ ANİL MÜNKER'İ TERK ETMENİN SONUCU

Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker'i Terk Etmenin Sonucu

EMR-İ Bİ’L-MA’RÛF NEHY-İ ANİ’LMÜNKER İLE İLGİLİ HADİSLER

Emr-i Bi’l-ma’rûf Nehy-i Ani’lmünker ile İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.