Neml Suresi 4. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Neml Suresi 4. ayeti ne anlatıyor? Neml Suresi 4. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Neml Suresi 4. Ayetinin Arapçası:

اِنَّ الَّذ۪ينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْاٰخِرَةِ زَيَّنَّا لَهُمْ اَعْمَالَهُمْ فَهُمْ يَعْمَهُونَۜ

Neml Suresi 4. Ayetinin Meali (Anlamı):

Âhirete inanmayanlara gelince, biz onların amellerini kendilerine güzel gösterdik; bu yüzden de onlar şaşkınlık içinde bocalayıp dururlar.

Neml Suresi 4. Ayetinin Tefsiri:

Bir insan âhirete iman etmez, hesaba inanmaz, yaptıklarının hayır ya da şer olduğu konusunda karar verecek herhangi bir mahkemenin varlığını kabul etmezse, bunun kaçınılmaz bir sonucu olarak, kendi iç dünyasında hayata karşı tamâmen materyalist bir anlayış geliştirir. Bu anlayışa binâen dünyada her türlü kötülüğü pervasızca yapabilir, buna rağmen vicdan azabı duymaz, hatta iyi bir şey yaptığını düşünebilir. Kendisine zevk ve neşeyi, maddî gelişme ve serveti, güç ve otoriteyi sağlayan her şey ona göre iyi olur. Tek hedefi, sadece bu dünya hayatının başarılarını elde etmek ve nimetlerini devşirmekten ibaret kalır. Bunları elde etme arzu ve endişesi, tabiî olarak onu her hususta yoldan çıkarır, azgınlık ve taşkınlığa sevk eder. Bu düşünceyle, dünya menfaatini elde etmek için yapacağı her hareket, ona güzel ve hoş görünür. Üstelik kendisi gibi dünya nimetlerini elde etme konusunda aşırı hırs göstermeyen, bu hususta fazla bir gayreti olmayan ve bu gaye için ahlâkî bir tahdîdi düşünmeksizin her şeyi göze almayanları da saf kimseler olarak telakki eder. Çünkü imansızlık, kalbin iyi ile kötüyü ayırabilme melekesini köreltir; kötüyü iyi, iyiyi kötü gösterir. Bu aslında Allah Teâlâ’nın, insanın ruh yapısına yerleştirdiği ilâhî kanunun tabiî bir neticesidir.

Kur’ân-ı Kerîm’de kâfirlerin amellerinin kendilerine süslenmesi, güzel gösterilmesi gerçeği, bazı yerlerde Allah Teâlâ’ya, bazı yerlerde ise şeytana nispet edilir. Kişinin dalâlete saplanıp, fıtratının bozulması durumunda yaptığı kötü işler kendine hoş gelir. İşte bu durumlarda kişinin amellerinin kendisine hoş gösterilmesi Allah’a izafe edilir. Kişinin şeytan tarafından kötü yola sürüklenmesi ve şeytanın ona bu yolu güzel göstermesi durumunda ise, tabiatı icabı burada şeytan zikredilir.

Kâfirlere dünyada azabın en kötüsü çektirilir. Savaşlarda öldürülmeleri ve esir alınmaları bunun başında yer alır. Bunun haricinde de çeşitli azaplara maruz kalırlar. Ölüm ve haşir esnâsında büyük sıkıntılar çekerler. Mahşerden sonra ise bu azap ebedî hâle dönüşür ve bunlar gerçekten çok büyük bir hüsrâna uğrarlar. İşte Kur’ân-ı Kerîm, vakti geçmeden insanları uyarmak için inmiştir ve onun kaynağı son derece sağlamdır:

Neml Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Neml Suresi 4. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.